13. Ceza Dairesi Esas No: 2011/31403 Karar No: 2013/3810 Karar Tarihi: 21.02.2013
Hırsızlık malı alma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/31403 Esas 2013/3810 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın hırsızlık malını bilerek satın aldığına ilişkin yeterli delil olmadığı için beraat kararı verilmesi gerektiğine karar verdi. Ancak yerel mahkeme sanığı mahkum ettiği için karar bozuldu. Sanık, antika eşya satıcısı olarak görev yaptığı için, konu kitapların antika olabileceğini ve gerçek değerlerini bilebileceğini kabul etmişti. Ayrıca tanık ifadesine göre, kitapların piyasada nadir bulunduğu ve gerçek değerlerinin 700-800 TL olduğu belirtilmişti. Sanık, bu kitapları çok düşük bir fiyata satın aldı ve kaynağını gizledi. Buna dayanarak, mahkeme, sanığın suç işleme kastı olduğunu kabul etti ve onu suçlu buldu. Sanık hakkında, hırsızlık malı alma suçu nedeniyle mahkumiyet kararı alındı. Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu, Madde 142/2.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/31403 E. , 2013/3810 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık malı alma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın hırsızlık malını bilerek satın aldığına dair yeterli, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 21.02.2013 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Sanık ... hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kamu davası açılmış ise de mahkeme, atılı bu suçlardan ceza verilebilmesi için yeterli,inandırıcı ve kesin delil elde edilemediği kanaatiyle sanığın eyleminin;daha önceden antikacılık yaptığı antika türünden eşyalar alıp sattığı gerek kendi beyanı gerekse tanık olarak dinlenen Kadıköy"de sahaf olarak çalışan tanık ..."ın ifadelerinden piyasada zor bulunan müştekiye ait mesnevi kitaplarını hırsızlık malı olduğunu bilerek satın alıp sattığı kanaatiyle suç eşyasının satın alınması ve kabul edilmesi olarak kabuluyle bu suçdan mahkumiyetine karar vermiştir.Kanaatimizce mahkemenin bu hükmü karşısında sanığın hakkında mahkum edilmesine yeterli delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiği yönündeki tebliğnameye aykırı çoğunluk görüşüne katılmak mümkün olmamıştır. Keza;sanığa isnat edilen suçun manevi unsuru olan suç işleme kastının varlığını ve hakkında mahkumiyete yeterli delil olduğunu bu olayda kabul etmek gerekir.Çünkü sanık suça konu 7 ciltlik İsmail Ankaravi"ye ait yaklaşık 150 yıllık olduğu iddia edilen "Mesnevi Şerhi"isimli kitapların değerini bilebilecek durumdadır.Tanık tarafından bu kitapların piyasadan temininin mümkün olmadığı belirtilmiştir. Sanık antika eşya alım satımı işi yaptığı için bu kitapların antika olabileceğini bilebilecek bilgi ve tecrübeye sahiptir. Söz konusu kitapların değerini teyit amaçlı olarak Kadıköy’de sahaf olan tanık ..."a sorup 300 TL"ye alabileceğini öğrendikten sonra beyanına göre kimliği belirsiz kişiden 70 TL.ye alması olağan değildir.Keza kitapların gerçek değerinin yaklaşık 700-800 TL.olduğunu yine tanık ..."ın mahkemedeki beyanından anlamaktayız.Bu durumda suça konu kitapları 1/10 gibi değerinden noksan bir fiyata satın alıp ortalama bir fiyat olan 300 TL.ye satan, kaynağını gizleyerek kimliği belirsiz kişiden gerçek değerinin çok altında satın alıp yaklaşık piyasa değerinin ortalama yarı fiyatına satan hatta bu kitapların antika olabileceğini bilebilecek bilgi ve tecrübeye sahip olmasına rağmen kütüphane ya da devlet yetkililerine teslim etmeyerek iyi niyetli davranmayan sanığın üzerine atılı suçu kasten işlediğine dair yeterli delil olduğu kanaatindeyiz. Bu nedenlerle sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.