3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/8701 Karar No: 2013/11284 Karar Tarihi: 01.07.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/8701 Esas 2013/11284 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2013/8701 E. , 2013/11284 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen abonelik sözleşmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı, dava dilekçesinde; ... mahallesinde daire satınaldığını, kanal katılım payı talep edildiğini, su aboneliğinin acil ihtiyaç olduğunu belirterek bedel alınmaksızın tedbiren su aboneliğinin yapılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 87.ve 88.maddeleri ile bunlara paralel olan ... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalının yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış veya mevcutların iyileştirilmesi yapıldığı takdirde, tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirtilenilkelere göre su ve kanalizasyon tesislerine katılım payı isteme hakkı vardır. Ancak, bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Katılım paylarının hesabına ilişkin ... Tarifeler Yönetmeliğinin 39/2.maddesinde formül bulunmakta olup formülde "T" olarak simgeleştirilen "gayrimenkulün yararlanacağı su ve kanal hattına metre tül maliyetinin" yine aynı maddenin 5.fıkrasındaki uygulanacağı yılın ve Belediye Gelirleri Kanununun 89.madde/a-son cümlesindeki "... birim fiyatlarını geçemez" ifadeleri birlikte değerlendirilerek abonelik başvurusunda bulunulan tarihteki ... birim fiyatları üzerinden alınması ve hesabın ona göre yapılması gerekir. Hesaplanan miktarın abonelik başvurusunun yapıldığı tarihteki binanın emlak vergi beyanındaki değerinin %2"sini aşmamak kaydıyla hüküm altına alınması gerekir. Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda abonelik başvurusundan önceki yıllarda inşaat aşamasındaki dava dışı kişi tarafından avans olarak yapılan ödeme sırasındaki resmi veriler ve birim fiyatlar esas alınmak suretiyle hesaplama yapılmıştır. Şu haliyle abonelik başvurusunun yapıldığı tarihteki ... birim fiyatları esas alınarak hesaplama yapılması gerekirken inşaat ruhsatı aşamasındaki ödeme tarihindeki birim fiyatların esas alınarak hesaplama yapılmış olması yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. HUMK. 275. ve HMK. 266.maddesi uyarınca; "hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz" ancakuyuşmazlığın çözümünün hukuk dışında teknik bilgi gerektirmesi halinde tayin olunacak bilirkişinin kendi uzmanlığı ile ilgili alanda mahkemeye yardımcı olması asıldır. Somut olayda dava konusunun teknik bilgi gerektirdiği açıktır, bilirkişinin de bu alanda uzman niteliğine sahip kişilerden seçilmesi inceleme yaptırılması, sonucuna uygun karar verilmesi gerekir iken; HMK. 266.maddesine aykırı olarak "hukukçu" bilirkişi atanması ve sunulan raporu benimsenilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.