15. Ceza Dairesi 2014/22611 E. , 2017/10137 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran katılan vekillerinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Samsun Barosu"na kayıtı avukatlardan olan sanığın, katılanın vekili olarak .... Kulübü"nden toplamda 320.000,00 TL olan alacağını tahsil etmek için kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığı, vekalet ücreti olarak tarafların 20.000,00 TL"nin sanığa ödenmesi için anlaştıkları, bu kapsamda sanığın ilk seferde 15.000,00 TL parayı tahsil edip, bu paranın 7.500,00 TL"sini avukatlık ücreti olarak alıkoyduğu, ikinci sefer tahsilat yapmak için ...."ya gittiğinde kulüp yetkilileri ile vardığı anlaşma gereği dört adet vadeli çeki kabul edip, icra takibine konu yapılan çekleri teslim ettiği, bu sırada sanığın 60.000,00 TL nakit parayı da tahsil etmesine rağmen bahsi geçen paradan müvekkiline hiç bahsetmeyip, takas ettiği yeni çekleri tutanakla teslim ettiği katılanın Ankara"da borçlu ....spor Kulübü"nün başkanı ve avukatı ile yaptığı görüşmede 60.000,00 TL paranın sanığa ödendiğini tesadüfen öğrendiğinin iddia edildiği olayda, uyuşmazlığın konusunun taraflar arasında sözlü olarak akdedilen vekalet sözleşmesine göre sanığın alacağı vekalet ücretinin miktarı ile bu miktarın takip konusunun %20"si olduğunun kabulü halinde sanığın hapis hakkını kullanırken müvekkilini bilgilendirme zorunluluğunun bulunup bulunmadığı, böyle bir zorunluluk var ise bilgilendirmenin sanık tarafından yapılmaması karşısında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunun oluşup oluşmayacağı noktasında toplanmakta olup, Yüksek ... 13. Hukuk Dairesi"nin istikrar kazanan uygulamalarında belirttiği üzere Avukatlık Kanunu"nun 166. maddesinde tanımlanan hapis hakkı, sadece vekalet ücreti alacakları ve yapılan giderler oranında kullanılabilir. Avukatın, müvekkili nam ve hesabına tahsil etmiş olduğu alacak ve değerlerden, ücret ve masraf alacağından fazla bir miktarını “hapis hakkı” adı altında elinde tutması, bu hakkın yasaya konuluş amacına aykırı olduğu gibi, avukatlık meslek kurallarına da aykırıdır. Aynı şekilde hapis hakkını kullanan avukatın, müvekkilin nam ve hesabına tahsil ettiği alacakları geciktirmeksizin iş sahibine bildirmesi, hangi işten dolayı ve ne miktarda ücret ve masraf alacağı olduğunu açıklaması ve konu ile ilgili karşı tarafı bilgilendirdikten ve gerektiği durumlarda yapılacak hesaplaşmadan sonra, alacağı oranında hapis hakkını kullanması gereklidir. Esasen bu durum, avukatın müvekkiline hesap verme yükümlülüğünün de tabii bir sonucudur. Nitekim, Avukatlık Kanununun 34. maddesinde, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.” hükmü, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 43. maddesinde de, “Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir.” hükmü bulunmaktadır. Bahsi geçen açıklamalar ışığında mahkemenin kabulünde belirttiği vekalet ücretinin sanık tarafından katılana bildirilip bildirilmediğinin hiç bir tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılabilmesi için katılanın bahse konu 60.000,00 TL paranın tahsil edildiğini çok sonraları takip borçlusu olan kulübün başkanı ve avukatı ile Ankara"da görüştüklerinde öğrendiğini iddia etmesi ve ayrıca sanık savunmasında bahsi geçen borçlu tarafla 60.000,00 TL ile dört adet çekin alınması konusunda anlaşmaya varılırken katılanın rızasının alındığına, dolayısıyla durumdan haberdar olduğuna dair savunmasının borçlu ....spor Kulübü başkanı ile avukatının tanık olarak dinlenilmesi suretiyle tespiti, sanığın tebliğnameye karşı cevabını içeren 03.08.2015 havale tarihli dilekçesinde bahsettiği, katılanın ....spor Kulübünden alacağına ilişkin yerel televizyonlarda yaptığı konuşmaya ait CD kayıtları araştırılıp bilirkişi incelemesi yaptırılarak katılanın bahse konu 60.000,00 TL"nin tahsil edildiğini bilip bilmediğinin, biliyorsa hangi tarihte öğrendiğinin açıklığa kavuşturulması ve yine sanığın aynı dilekçede bahsettiği karşılıksız çek keşide etme suçundan Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı"na yapılan suç duyurusu nedeni ile katılanın Cumhuriyet Savcısı"na verdiği ifadesinin ekine sanığın ....spor Kulübü yetkilileri ile yaptığı 17.08.2007 tarih ve "Anlaşma" başlıklı belgeyi bizzat ibraz edip etmediği, dolayısıyla 60.000,00 TL paranın tahsil edildiğini bilip bilmediğinin araştırılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/04/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.