23. Hukuk Dairesi 2016/5564 E. , 2019/928 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı işçi tarafından iş kazası nedeniyle müvekkili aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının kesinleşen kararı gereği ödemenin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, ancak söz konusu davada iş kazası nedeniyle davalı .... ile bu şirketin taşeronu olan diğer davalı ..."nin de kusurlu bulunduğunu, müvekkili kurumun karar gereğince başlatılan icra takibinde 674.235,46 TL olarak ödeme yaptığını, müvekkili kurumun karar gereğince yaptığı ödeme nedeniyle davalıların toplam %65 kusuru oranında rücu hakkı bulunduğunu ileri sürerek davalıların toplam %65 kusur oranına tekabül eden 438.253,50 TL"nin ödeme tarihi olan 30.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 12.11.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 455.326,89 TL"ye artırmıştır.
Davalı .... vekili, iş mahkemesi dosyasındaki rapora göre müvekkili şirketin bu iş kazasındaki kusur oranın %5 olduğunu, rücu davalarında zincirleme sorumluluğa karar verilemeyeceğini, rücuen tazminat alacağının zaman aşımına uğradığını, rücuen alacak davasında reeskont faizi talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, iş mahkemesinde hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatın tahsili için dava dışı işçi tarafından başlatılan icra takibinde eldeki davanın davacısı tarafından 30.05.2013 tarihinde 674.235,46 TL ödeme yapıldığı, olayın gerçekleşmesinde davalı ..."nin %50, davalı ..."nin %5 oranında kusurlu olduğu, davalı ..."nin ortağı ve yöneticisi konumunda olan......olayda %5 oranında kusurlu olduğu ve bu şahsın kusurundan davalı ..."nin sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 70.050,28 TL tazminatın 30.05.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ......, 385.276,61 TL rücuen tazminatın 30.05.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsiline karar verilmiştir.
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı .... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
.../...
S. 2
2-Davacı tarafça, reeskont faizine hükmedilmesi talep edildiği halde, mahkemece davacı .....’ın tacir olduğu ve reeskont faizi talep edebileceği düşünülmeden yazılı şekilde yasal faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
3-Davalı ... . meydana gelen iş kazasında belirlenen kusur oranı %5 olduğu halde mahkemece bu kusur oranına davada taraf sıfatı bulunmayan davalı şirket ortağı ve yöneticisi dava dışı ....... %5’lik kusur oranı da eklenerek %10 kusur oranı üzerinden hesap edilen tazminat miktarı üzerinden davalı şirket aleyhine hüküm kurulması hatalı olmuştur.
4-Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 121. maddesinin son fıkrası “Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıların kusur oranlarına göre belirlenen tazminat miktarına, ödeme tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan faiz oranının da eklenerek belirlenen bu tazminat miktarına yeniden ödeme tarihinden itibaren faiz işletilerek hüküm kurulması, başka bir deyişle kanunun emredici hükmüne aykırı olarak faize faiz yürütülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı .... yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re’sen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.