1. Hukuk Dairesi 2021/1627 E. , 2021/5978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan anneleri ..."nun ... ada ... parsel (yeni ... ada ... parsel) sayılı taşınmazdaki payının tamamını 28.01.2004 tarihinde satış göstermek suretiyle oğlu olan davalı ..."na devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, murisin mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücü bulunmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Asıl ve birleştirilen davada davalı, dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında dava dışı üçüncü kişiden satın aldığını, ancak taşınmazın mirasbırakan annesi adına tescil edildiğini, evliliğinde yaşadığı sorunlar nedeniyle boşanmayı düşündüğünden taşınmazı kendi üzerine devralmadığını, dava dışı ... parsel sayılı taşınmazdaki 12 numaralı bağımsız bölümü ve ... parsel sayılı taşınmazdaki dükkanı da kendisi satın aldığı halde, benzer şekilde taşınmazların davacı abisi ve abisinin dava dışı oğlu adına tescil edildiğini, bu taşınmazları da sonradan devraldığını, annesine emanet olarak devredilen taşınmazın iade edilmek üzere kendisine temlik edildiğini, mal kaçırma amacı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen kararın asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı; üçüncü kişiden satın aldığı dava konusu taşınmazı, boşanma olasılığı karşısında annesi adına tescil ettirdiğini, sonrasında taşınmazın kendisine iade edildiğini savunmuş ise de, inançlı işlem savunmasının yazılı delille kanıtlanması gerektiği, yazılı delil yada yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir delilin de dosyaya sunulmadığı, anılan nedenle bu savunmaya itibar edilmediği, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından hükmün vekalet ücreti yönünden tamamlanmasına ilişkin ek karar verilmesi talebi üzerine, 17.02.2021 tarihli ek karar ile; birleştirilen dava bakımından vekâlet ücretine ilişkin hükmün 6100 sayılı HMK"nin 305. maddesi gereğince tavzih yoluyla değiştirilmesine olanak bulunmadığı gibi harç hükmen tamamlandığına göre, yargılama sırasında harçlandırılan değer üzerinden maktu vekâlet ücreti taktirinde de isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Ek karar yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacılar vekilinin 17.02.2021 tarihli ek karara yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan 17.02.2021 tarili ek kararın ONANMASINA, davacıdan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Asıl hüküm yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince yazılı şekilde karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilini asıl hüküm yönünden işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak, bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, dava konusu (yeni) ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 1945/4246 payı; (eski) ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 3890/8492 payı davalı adına kayıtlı olduğu halde bölge adliye mahkemesince (yeni) ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 3890/8492 payı; (eski) ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 1945/4246 payının davalı adına kayıtlı olduğu şeklinde hüküm kurulması hatalıdır.
Hemen belirtilmelidir ki; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden kısım olup, davanın kabulü halinde bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Dava konusu taşınmazdaki davalı adına kayıtlı (mirasbırakan tarafından temlik edilen) payın; asıl dava tarihi itibarıyla keşfen saptanan değeri 481.522,28 TL üzerinden davacının 1/4 miras payına göre asıl dava bakımından dava değeri 120.380,57 TL; birleştirilen dava tarihi itibarıyla keşfen saptanan değeri 522.527,91 TL üzerinden davacılar ... ve ..."nin 1/4"er miras paylarına göre birleştirilen dava bakımından toplam dava değeri 261.263,95 TL olmakla, asıl ve birleştirilen davalar bakımından alınması gereken nispi karar ve ilam harçlarının bu değerler üzerinden hesaplanması gerekirken, asıl davada dava değerinin 130.631,98 TL olarak kabul edilmesi, yargılama sırasında asıl ve birleştirilen dava bakımından ayrı ayrı harç ikmali yapıldığı halde, davacılar tarafından yatırılan 7.312,30 TL tamamlama harcının tamamının asıl davaya hasredilmesi ve harç ikmalinin sadece asıl dava bakımından yapıldığının kabul edilmesi, birleştirilen davada harç ikmali yapılmadığı gerekçesiyle davacılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
Ne var ki; değinilen bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından;
Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün 3-A)-a bendinin hükümden çıkarılarak yerine 3-A)-a bendi olarak;
""Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde yer alan davalı ... (...) adına olan ... ada ... parselde 1945/4246 payın (eski ... ada ... parselde 3890/8492 pay) tapu kaydının İPTALİ ile ... 6. Noterliğinin 26/04/2016 tarih, 12027 yevmiye nolu mirasçılık belgesindeki miras payı olan 1/4 pay oranında davacı adına TESCİLİNE, bakiye payın davalı ... adına ipkasına,"" cümlesinin yazılmasına,
Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün 3-A)-b bendinin hükümden çıkarılarak yerine 3-A)-b bendi olarak
""492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davaya konu edilen taşınmazdaki miras payına (1/4) göre belirlenen dava değeri (120.380,57 TL) üzerinden alınması gereken 8.223,19 TL harçtan asıl davada peşin (170,78 TL) ve tamamlama harcı (2.130,52 TL) olarak alınan toplam 2.301,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.921,89 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,"" cümlesinin yazılmasına,
Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün 3-A)-d bendinin hükümden çıkarılarak yerine 3-A)-d bendi olarak
""Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü çıkarılan 1.402,10 TL yargılama gideri ile 2.301,30 TL peşin ve tamamlama harcı olmak üzere toplam 3.703,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,"" cümlesinin yazılmasına,
Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün 3-B)-a bendinin hükümden çıkarılarak yerine 3-B)-a bendi olarak
""Dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesinde yer alan davalı ... (...) adına olan ... ada ... parselde 1945/4246 payın (eski ... ada ... parselde 3890/8492 pay) tapu kaydının iptali ile ... 6. Noterliğinin 26/04/2016 tarih, 12027 yevmiye nolu mirasçılık belgesindeki miras payı olan 1/4 payın davacı ... adına, 1/4 payın davacı ... (...) ... adına ayrı ayrı TESCİLİNE, bakiye payın davalı ... adına ipkasına,"" cümlesinin yazılmasına,
Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün 3-B)-b bendinin hükümden çıkarılarak yerine 3-B)-b bendi olarak
""492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davaya konu edilen taşınmazlardaki miras payına (2/4) göre belirlenen dava değeri (130.631,98 TL*2 = 261.263,95 TL) üzerinden alınması gereken 17.846,94 TL harçtan peşin (35,90 TL) ve tamamlama harcı (5.011,00 TL) olarak alınan toplam 5.046,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.800,04 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,"" cümlesinin yazılmasına,
Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün 3-B)-c bendinin hükümden çıkarılarak yerine 3-B)-c bendi olarak
"" Davada kendisini vekil ile temsil ettiren birleşen davada davacılar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca harcı tamamlanan değer üzerinden 26.738,47 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,"" cümlesinin yazılmasına,
Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün 3-B)-d bendinin hükümden çıkarılarak yerine 3-B)-d bendi olarak
""Davacılar tarafından yapılan 230,00 TL yargılama gideri ile 5.046,90 TL peşin ve
tamamlama harcı olmak üzere toplam 5.276,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,"" cümlesinin yazılmasına, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile hükmün bu şekli ile 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalıya geri verilmesine,
25/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.