13. Hukuk Dairesi 2012/27059 E. , 2013/11930 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Avukat ... ile davacı ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan ayrı ayrı aldığı vekaletle 2002/115 esasta görülen menfi tesbit davası ile 2002/35 esasta görülen İTM dosyasını takip ettiğini, ancak haksız olarak azledildiğini ve ihtara rağmen vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, karşı yan vekalet ücreti de dahil olmak üzere toplam 31.848 TL.nin her bir davalıdan ayrı ayrı olmak üzere ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacı avukatın İTM"ne şikayet hakkını geç kullanması nedeni ile zarara uğradıklarını, azlin haklı olduğunu, her bir şirket için ayrı ücret talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, 18.970 TL. vekalet ücreti alacağının davalı şirketlerden ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı avukatın davalı şirketlerden muhtelif tarihlerde aldığı vekaletle, davalılar adına dava dışı şirket aleyhine, gönderilen haciz ihbarları ile talep edilen takibin durdurulmasına ve iptali ile borçlu olmadığının tesbitine ilişkin asliye ticaret mahkemesinde 7.1.2002 tarihinde dava açtığı yine davalılar adına gönderilen haciz ihbarlarının usulsuz tebliğ nedeni ile iptaline ilişkin ayrıca İcra Mahkemesinde 9.1.2002 tarihinde dava açtığı ve 1.2.2002 tarihli ihtarla azledildiği dosyadaki tüm belge ve bilgilerden anlaşılmaktadır.
Davacı avukat olarak davalı şirketler adına, aynı nedene dayalı olarak tek bir dava ile yukarıda açıklanan dosyaları açıp takip ettiğine ve her bir davalı tarafından ayrı ayrı vekalet ücreti ödeneceğine ilişkin bir anlaşmanın bulunduğunu da ispat edemediğine göre, takip ettiği asliye ticaret mahkemesi dosyası için tek, icra mahkemesi dosyası için de tek vekalet ücretine talebe hakkı vardır. Mahkemece her bir davalının ayrı ayrı vekalet ücreti ödemesi gerektiğine ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yine, vergi yükümlülüğünün konusu, yükümlüsü, matrahı ve oranı gibi unsurların yanında vergiden doğan ödev ve usul ilişkilerinin de yasayla düzenlenmesi Anayasanın 73. maddesi gereğidir. Avukatlık yasasında avukatlık ücretinin belirlenmesinde ayrıca KDV alınacağına dair bir hüküm getirilmemiştir. Taraflar arasında ödenmesi gereken vekalet ücretine ayrıca KDV. ilave edileceğine ilişkin bir kararlaştırma da bulunmamaktadır. Böyle olunca KDV istenemez. Bu nedenle talep edilen vekalet ücreti alacağına KDV eklenmesi suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi ayrıca usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 750,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.