13. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/24915 Karar No: 2013/11929 Karar Tarihi: 09.05.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/24915 Esas 2013/11929 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2012/24915 E. , 2013/11929 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan Başakşehirde inşaa edilen 5 nolu villayı 4.5.2009 tarihinde satın aldığını, 9.9.2009 tarihinde meydana gelen sel felaketi nedeni ile villayı tamamen su bastığını, davalının bu projeyi tamamıyla dere yatağına yaptığından ve drenaj sisteminin de yetersiz olmasından dolayı sorumlu olduğunu, zararın tesbit raporu ile belirlendiğini ileri sürerek, toplam 26.458 TL.nin yasıl faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 25.965 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davalıdan satın aldığı villanın sel felaketi nedeni ile tamamen su bastığını, evin dere yatağına yapıldığı ve hatalı drenaj sistemi kurulması nedeni ile zarara uğradığını ileri sürerek, evin değer kaybından dolayı 22.125 TL, ev eşyaları nedeni ile 6700 TL. ile diğer zararlarını eldeki dava ile talep etmiştir. Davadan önce davacının tespit talebi üzerine 19.10.2009 tarihinde mahkemece taşınmaz mahallinde bilirkişiler marifetiyle delil tespiti/keşif yapılmış, bunun sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın drenaj sisteminin yenilenmesi için gerekli masraf ile ev eşyalarının zararı belirlenmiş mahkemece de bu bedele hükmedilmiştir. Davacı tarafından yaptırılan tespit tek taraflı olup; tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna davalının cevap dilekçesi ile itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar HUMK’nun 374. Maddesi gereğince tespit evrakı dosyanın eki ise de; davacının bu davada delil olarak dayandığı delil tespiti davalının yokluğunda yapıldığından ve bilirkişi raporunu davalının kabul etmemesi nedeniyle de davacının yaptırdığı tespitlere ilişkin tespit zabıtları ile bilirkişi raporları davalı aleyhine bir delil olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Öte yandan davacı tarafından dayanılan ve mahkemece de hükme esas alınan tespit bilirkişi raporunun incelenmesinde, mevcut drenaj sisteminin meydana gelen sel felaketinde bu debiyi ana kanala naklini sağlayamadığı, kot farkı nedeni ile suyun binaların atık sistemine geri geldiği açıklanmış ancak somut veriler bildirilmemiş, vaziyet planı incelenmeden rapor verilmiştir. Davacının davaya konu bağımsız bölüm üzerinde tek taraflı tespit yaptırması ve buna da delil olarak dayanması, mahkemenin de bunu esas alarak karar vermiş olması bu nedenle doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece; yoklukta yapılan delil tespiti sonucu alınan rapora itiraz edildiği de nazara alınarak, uzman bilirkişiler aracılığıyla rapor alınarak mevcut sistemin ayıplı olup olmadığı değerledirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Bu husus gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma yapılarak; itiraza uğrayan tespit bilirkişi raporuna göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 09.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.