
Esas No: 2014/22495
Karar No: 2017/10113
Karar Tarihi: 26.04.2017
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/22495 Esas 2017/10113 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 43/1, 53/1-3, 51/1-3, 207/1, 43/1, 53/1-3, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet ndeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafi ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan şirkette satış elemanı olarak çalıştığı, bu kapsamda alt bayilere tavuk ürünleri satışı gerçekleştirip tahsilat yapma yetkisinin bulunduğu, sanığın farklı tarihlerde şirketten aldığı tavuk ürünlerini alt bayilere teslim etmediği ve bu ürünler üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunarak kendisine ya da bir başkasına yarar sağladığı halde, ürünleri satmış gibi göstererek onbeş ayrı bayi adına sahte faturalar tanzim edip bu faturaları imzalayarak üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; tüm dosya kapsamına göre sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafi ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 155/2 maddesi gereğince, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunda hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik ceza tayin edilmesi,
2-... Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 tarih ve 2010/4-71 Esas, 2010/76 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi; 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesiyle, bir infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesinin, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği ve denetim süresinin mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olamayacak şekilde belirlenmesi gerektiğinden hareketle, somut olayda anılan emredici düzenlemeye aykırı olacak şekilde, mahkemece sonuç olarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verilen sanık hakkında birer yıl denetim süresi belirlenmesi,
3-5237 Sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 26/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.