Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/7034
Karar No: 2020/11275
Karar Tarihi: 10.11.2020

Kamu malına zarar verme - görevi yaptırmamak için direnme - kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/7034 Esas 2020/11275 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahalli mahkeme tarafından verilen bir kararın temyiz edilerek incelendiği belirtilen bir dosyada, sanık hakkında kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçlarından kurulan hükümler incelenmiştir. Sanığın temyiz istemlerinin değerlendirildiği kararda, kamu malına zarar verme suçu yönünden suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığı’nın kovuşturma aşamasından haberdar edilmediği belirtilmiş, ancak müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda tereddüt bulunmadığı belirtilmiştir. Buna göre, sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan zarar gören İçişleri Bakanlığı’nın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmiştir.
Kararda ayrıca, mahkumiyet hükmünde mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması” gerektiği belirtilmiş, ancak infazı kısıtlar şekilde infazdan sonra 1 yıl denetim süresi belirlenmesinin hatalı olduğu belirtilmiştir.
Kararda ayrıca, 1136 sayılı Kanun’un 168. maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. m
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2020/7034 E.  ,  2020/11275 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik, sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık tarafından ilk kez 14.07.2015 tarihinde ve sonraki tarihlerde verilen eski hale getirme, temyiz ve infazın durdurulmasına ilişkin dilekçelerde; kararın kendisine tebliğ edilmediğini ve temyiz hakkının geri verilmesini istediğinin belirtildiği, temyiz dilekçesi ve eski hale getirme talepli istemin birlikte verilmesi halinde, karar verme yetkisinin Yargıtay"ın ilgili dairesi olduğu, bu nedenle mahkemenin 28.07.2015 ve 31.07.2015 tarihlerinde verdiği ek kararların hukuki değerden yoksun olması sebebiyle kaldırılarak yapılan incelemede:
    Yokluğunda verilen 05.03.2015 tarihli hükmün, sanığın duruşmada en son verdiği adresinde bizzat 30.03.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, anılan hükümde yasa yolu açıklamasının T.C. Anayasası’nın 40/2 ile 5271 sayılı CMK’nın 34/2 ve 232/6. maddelerinde öngörülen yönteme uygun olarak yapıldığı, sanığın ise kararı yasal süresi içerisinde temyiz etmediğinin anlaşılması karşısında; eski hale getirme istemi yerinde görülmediğinden ve 30.03.2015 tarihinde tebliğ edilen hükmü, 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 14.07.2015 tarihinde temyiz eden sanık ...’in temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
    II-Sanık hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik, müşteki İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından doğrudan zarar görmeyen müşteki İçişleri Bakanlığı’nın davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunmadığından; müşteki vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    ./.
    III-Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik, suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Kamu malına zarar verme suçu yönünden suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığı’nın kovuşturma aşamasından haberdar edilmediği, 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca 19.11.2019 tarihli temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek kamu malına zarar verme suçundan zarar gören müşteki İçişleri Bakanlığı’nın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak anılan maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar şekilde infazdan sonra 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,
    2-1136 sayılı Kanun’un 168. maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyetine karar verilen sanık aleyhine ve kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz istemi bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının tekerrür ile ilgili bölümünde yer alan sanık hakkında “1 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin” kısmın çıkarılarak ve hüküm fıkrasına “Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500 TL vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren katılana verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.11.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi