Esas No: 2016/727
Karar No: 2020/146
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/727 Esas 2020/146 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 3. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 540-696
Sanık ..."ın mağdurlar ... ve ..."a yönelik kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama suçundan TCK"nın 86/1, 87/3, 62 ve 53. maddeleri uyarınca iki kez 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 29.03.2010 tarihli ve 204-294 sayılı hükümlerin sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 12.03.2013 tarih ve 28271-9918 sayı ile;
"Hakkında şikâyet bulunmayan sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması şeklindeki ilamın kesinleşme tarihi ile temyize konu suçun işlendiği tarih gözetilerek ve ilam mahkemesinden getirtilip silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmadan eksik inceleme sonucu sanık hakkında yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmamasına karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Yerel Mahkemece 10.07.2013 tarih ve 540-696 sayı ile, sanığın önceki hükümler gibi cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Bu hükümlerin de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 02.07.2015 tarih ve 7333-23479 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 18.03.2016 tarih ve 98748 sayı ile;
"...TCK"nın 87/3. maddesi "Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır" hükmünü haiz olup kemik kırık ya da çıkığının hayat fonksiyonlarına etki derecesinin tayini adli tıbbın konusudur. Yerleşik adli tıp uygulamalarında kırık ve çıkığın hayat fonksiyonlarına etki dereceleri hafif (1), orta (2 ve 3), ağır (4, 5 ve 6) olmak üzere sınıflandırılmış olup ağır (6) derecedeki bir kırığa TCK"nın 87/3. maddesindeki yazılı düzenleme ve TCK"nın 3. maddesi gereğince maddede yazılı azami oran olan yarı oranında artırım yapılması orantılılık ilkesine uygun olacaktır. Ancak somut olayda olduğu gibi orta (2.) derecede bir kırık ya da çıkık için TCK"nın 86/1. maddesine göre belirlenen temel cezanın TCK"nın 87/3. maddesi gereğince 1/4 oranında artırım yapılması orantılılık ilkesine aykırıdır ve sanığın fazla ceza almasına neden olacaktır. Yüksek Dairenin istikrarlı uygulamaları da bu yöndedir." görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince 12.04.2016 tarih ve 5934-9114 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları itiraz edilmeksizin; sanık ... hakkında kasten yaralama, sanıklar ..., ..., ... ... ve ... hakkında kasten yaralama, mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen kamu davalarının düşürülmesine dair kararlar ile sanık...hakkında kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ..."a yönelik kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık ... hakkında, mağdurlar ... ve..."e yönelik hayat fonksiyonlarına orta (2) derecede etkili kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama suçundan, cezada ½ oranına kadar artırım öngören TCK’nın 87/3. maddesi gereğince uygulama yapılırken artırım oranının 1/4 olarak tespitinin isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
04.10.2008 tarihli olay yeri görgü ve tespit tutanağında; İstasyon Mahallesi, Adnan Menderes Bulvarı, 5. Sokak’ta bulunan ve ... tarafından işletilen... isimli iş yeri ile aynı sokakta bulunan ve ... tarafından işletilen kahvehanede kavga yaşandığının öğrenilmesi üzerine saat 14.15 sıralarında olay yerine gidildiği, bahsedilen dükkânların karşılıklı olduğu ve aralarında sadece tek araç geçebilecek genişlikte sokağın bulunduğu, kavgaya karışan şahısların olay yerinden kaçtıkları, olay yerinde bulunan ...’ın sağ elinde şişlik görüldüğü, ...’ın elinde ve başında kan olduğu, ... isimli kişide ise belirgin bir yara, bere olmadığı, ...’a ait tatlıcı dükkânında masa ve sandalyelerin yerde dağınık ve kırık vaziyette olduğu, boş külahların dizilmesi amacıyla yapılmış düzeneğin yerde olduğu ve yere dağılan külahların ise kırık ve kullanılamaz hâlde oldukları, yaklaşık 500 TL’lik zarar bulunduğu, ...’ın işlettiği kahvehanede ise bazı masa, sandalye ve bardakların kırık bir şekilde etrafa dağıldıklarının görüldüğü, yaklaşık 300 TL’lik zarar bulunduğunun belirtildiği,
Mağdur ... hakkında Aydın Atatürk Devlet Hastanesince düzenlenen 04.10.2008 tarihli raporda; mağdurun genel durumunun iyi, şuurunun açık olduğu, kafa travması geçirdiği, başta, saçlı deride 3x3 cm ebadında hematom, sol el 4. parmak distal falanksta çatlak, ciltte 1 cm uzunluğunda kesi, her iki dirsekte şişlik görüldüğü, alkol tespit edilmediği, yaşamsal tehlikesi bulunmayan mağdur hakkında kesin raporun ortopedi uzmanı tarafından verileceği, aynı hastane tarafından düzenlenen 20.10.2008 tarihli raporda ise; sol el 4. parmak distal falanksta bulunan 2. derece açık kırığın basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ölçüde olduğunun belirtildiği,
Mağdur ... hakkında Aydın Atatürk Devlet Hastanesince düzenlenen 04.10.2008 tarihli raporda; mağdurun genel durumunun iyi, şuurunun açık olduğu, sağ elde şişlik görüldüğü, sağ el 5. metakarpte kırık şüphesinin bulunduğu, alkol tespit edilmediği, yaşamsal tehlikesi bulunmayan mağdur hakkında kesin raporun ortopedi uzmanı tarafından verileceği, aynı hastane tarafından düzenlenen 20.10.2008 tarihli raporda ise; sağ el 5. metakarpte bulunan 2. dereceki kırığın basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ölçüde olduğu açıklamalarına yer verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Mağdur ... Kollukta; olay günü saat 12.30 sıralarında tatlıcı dükkânının önünden geçmekte olan ... ile ...’ın tartıştıklarını, ...’ın ...’a küfrettiğini, olay büyümesin diye aralarına girip ayırdığını, olay yerinden kaçan...’ın küfretmeye devam ettiğini ve “Sizinle görüşeceğiz, size göstereceğim” dediğini, bu olaydan yaklaşık 2 saat sonra ..., ... ve yanlarında bulunan tanımadığı 13-14 kişinin tatlıcı dükkânına geldiklerini, zorla içeri girip kendisine küfrettiklerini, içeri ilk önce sanık ...’ın girdiğini ve bağırmaya başladığını, ...’ın elinde ise bıçak bulunduğunu, ilk önce...’ın kendisine vurduğunu, arkasından şahısların tümünün birlikte vurmaya başladıklarını, kendisini savunmak amacıyla karşılık verdiğini, ..., ... ve ... ile birkaç kişinin dükkânına zarar verdiklerini, kavganın dükkânın dışında ve ...’nin işlettiği kahvehanede de devam ettiğini, kendisini yaralayan şahıslardan şikâyetçi olduğunu,
Mahkemede; Kolluktaki ifadesinin doğru olduğunu, kimseden şikâyetçi olmadığını,
Mağdur ... Kollukta; olay tarihinde saat 12.30 sıralarında ...’nin işlettiği kahvehanede oturduğu sırada ... ile ...’ın kavga ettiklerini görmesi üzerine ayırmak amacıyla yanlarına gittiğini, ... ile birlikte zorla ayırabildiklerini, bu olaydan yaklaşık 2 saat sonra ..., ..., ..., ... ve ... isimli kişilerin yaklaşık 10-15 kişiyle birlikte ...’ın tatlıcı dükkânına geldiklerini ve ...’a vurduklarını, ... ile tanımadığı başka bir kişinin elinde bıçak olduğunu, hemen yanlarına giderek kavgayı ayırmaya çalıştığı sırada ..."ın sandalye ile kendisine vurarak kolunu kırdığını, ortalığın iyice karıştığını, ..., ..., ... ve ..."ın olayı başlatıp kışkırttıklarını, masa ve sandalyeleri kırarak kahvehaneye zarar verdiklerini, araya mahalledeki büyüklerin girdiğini ve kavgayı araladıklarını, kendisini yaralayan şahıslardan şikâyetçi olduğunu,
Mahkemede; Kolluktaki ifadesinin doğru olduğunu, kimseden şikâyetçi olmadığını,
İnceleme dışı davanın mağdur sanığı ... aşamalarda; olay günü saat 12.30 sıralarında yolda giderken karşısından gelen ..."ın kasıtlı olarak kendisine çarpması üzerine bu kişiye “Önüne baksana lan” dediğini, ..."ın “Sen bana ne karışıyorsun lan” diyerek kendisini iteklediğini, bunun üzerinde kendisinin de..."ı ittirdiğini, bu sefer..."ın sinkaflı sözlerle küfrettiğini, kendisinin de..."a tokat attığını, tatlıcı dükkânı sahibi ..."ın gelerek kendilerini ayırdığını, daha sonra..."ın kaçtığını ve kaçarken küfretmeye devam ettiğini, olaydan yaklaşık 2 saat sonra ..., ..., ..., ... ve ... isimli şahısların yanlarında bulunan yaklaşık 15 kişi ile birlikte tatlıcı dükkânına geldiklerini ve ..."a vurmaya başladıklarını, bunun üzerine tatlıcı dükkânına gittiğini, ..., ..., ..., ... ve ... isimli şahısların kendisini içeri çekerek vurmaya başladıklarını, ..."ın elinde kelebek diye tabir edilen bıçak olduğunu, bu bıçağı sallayarak tehditler savurduğunu, tanımadığı başka bir kişinin elinde de bıçak gördüğünü, daha sonra bu kişilerin tamamının kendisine de vurduklarını, dükkândaki masa ve sandalyeleri kırıp zarar verdiklerini, kavganın daha sonra kendisine ait kahvehanede devam ettiğini, kahvehanenin önünde bekleyen ..."ın olay yerine gelerek kavgaya karıştığını ve kendilerini kurtarmaya çalıştığını, bu kişilerin kahvehaneyi de dağıttıklarını, daha sonra olay yerine mahallenin büyüklerinin geldiğini ve kavgayı önlediklerini, kimseden şikâyetçi olmadığını,
Tanık ... Mahkemede; 8-10 kişilik grubun tatlıcı..."in dükkânına girerek onu ve diğer mağdurları dövdüğünü ancak bu kişilerin isimlerini bilmediğini, kalabalık bir ortam olduğunu, birinin elinde kelebek bıçak gördüğünü,
Tanık ... Mahkemede; olay tarihinde öğle vakti tatlıcı..."in dükkânından gelen gürültü sesleri üzerine dışarı çıkıp baktığında 10-15 kişinin tatlıcı..."i dövdüklerini gördüğünü, arkasından bu kişilerin ... ve ortağı ..."ın kahvehanesine girip Engin ve ..."a vurarak sandalye ve masaları kırmaya başladıklarını, bir kişinin elinde bıçak olduğunu, bu kişilerin kahvehaneden çıkarken “Sizi gebertiriz” gibisinden sözler söylediklerini,
İnceleme dışı sanık ... ... Kollukta; olay tarihinde saat 12.00 sıralarında yolda yürüdüğü esnada karşısından gelmekte olan ... isimli kişinin yanından geçerken omuz attığını, bunun üzerine bu kişiye “Ne yapıyorsun sen, kocaman yolu görmüyor musun, üstüme geliyorsun” dediğini, ...’ın yumruk salladığını ancak isabet ettiremediğini, daha sonra birbirlerine vurmaya başladıklarını, kahvehaneden ..."ın tanıdıkları ile tatlıcı..."in yanlarına geldiklerini ve kendisine tekme atmaya başladıklarını, kaçarak kurtulabildiğini, daha sonra ağabeyi ...’la birlikte..."e ait tatlıcı dükkânına gittiklerini, konuştukları sırada...’in kendilerine tepsi ve sandalye fırlattığını, kahvehanede oturan tanımadığı kişilerin de gelerek kendilerine saldırdıklarını, yanlarında bıçak veya herhangi bir kesici delici alet bulunmadığını, daha sonra büyüklerin araya girmesiyle kavganın sonlandığını,
Mahkemede önceki ifadesinden farklı olarak; ilk olaydan sonra kardeşleri... ve ..., arkadaşları..., ... ve ... ile birlikte mağdurların iş yerine giderek tartıştıklarını ancak ikinci olayla kimsenin kimseye vurmadığını, olayların birinci aşamada gerçekleştiğini,
İnceleme dışı sanık ... Kollukta; olay günü saat 12.00 sıralarında kardeşi... ile ..."nin kavga ettiğini öğrenmeleri üzerine, ağabeyi ... ile birlikte kavganın olduğu yere gittiklerini, ...’ın ..."ın dükkânına konuşmak amacıyla girdiğini, ... ve ...’ın kendilerine vurduklarını, bunun üzerine kavga etmeye başladıklarını, daha sonra kahvehanedeki kişilerin de gelerek kavgaya karıştıklarını, kendilerinde bıçak veya herhangi kesici alet olmadığını,
Mahkemede önceki ifadesinden farklı olarak; kimseyle kavga etmediğini, sadece kavgayı ayırmaya çalıştığını,
İnceleme dışı sanık ... aşamalarda; olay tarihinde arkadaşı ...’ın tanımadığı bir kişiden dayak yemesi üzerine...’ın ağabeyi... ve kardeşi ... ile arkadaşları... ve... isimli kişiyle birlikte tatlıcı dükkânına gittiklerini, tatlıcı ile aralarında kavga çıktığını, daha sonra bu kişilerin karşıda bulunan kahvehanede de kavga ettiklerini, kavgayı ayırmak isterken kendisine de sandalye isabet ettiğini, kimin attığını görmediğini, kimseye vurmadığını ve hiçbir şeye zarar vermediğini,
İfade etmişlerdir.
Sanık ... Kollukta; olay tarihinde saat 12.00 sıralarında kardeşi ... ile ... isimli kişinin kavga ettiklerini, kavgaya karışan ... isimli kişiyle birlikte kardeşini dövdüklerini öğrenmesi üzerine kardeşi... ile birlikte...’in dükkânına gittiklerini, konuştukları sırada...’in sinirlenerek elindeki tepsiyi bir anda kendilerine fırlattığını, bu sırada karşı taraftaki kahvehanede bulunan kişilerin de geldiklerini, aralarında kavga çıktığını, ...’in elinde sopa olduğunu, kahvehaneden gelenlerin araya girmesiyle kavganın sonlandığını, kavga sırasında kimseye vurmadığını,
Mahkemede önceki ifadesinden farklı olarak; ilk kavgayı görmediğini, ikinci olayda ise kardeşi...’a sandalye ile vuracakları sırada kavgayı ayırmaya çalıştığını,
Savunmuştur.
Kasten yaralama suçu 5237 sayılı TCK’nın 86. maddesinde;
“(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silâhla,
İşlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklinde düzenlemiştir.
Yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması hâline ise, Kanun"un "Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" başlıklı 87. maddesinin 3. fıkrasında yer verilmiştir.
Anılan fıkranın 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun"un 4. maddesi ile değiştirilmeden önceki hâli;
“Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına neden olması hâlinde, kırığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde iken,
5560 sayılı Kanun"un 4. maddesi ile yapılan değişiklikle;
“Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.”
Biçiminde tekrar düzenlenmiştir. Suç ve karar tarihi itibarıyla da fıkranın 5560 sayılı Kanun"un 4. maddesi ile değiştirilmiş şekli yürürlüktedir.
Kasten yaralama suçunda korunan hukuki yarar, kişinin vücut dokunulmazlığı ve beden bütünlüğüdür. Suçun konusu, mağdurun acı verilen veya bozulan bedeni veya ruhsal varlığıdır. Failin yaptığı hareket sonucu, maddede belirtilen sonuçlardan biri meydana gelirse, kasten yaralama suçunun oluşacağında tereddüt bulunmayıp bu sonucu doğurmaya elverişli olan tüm hareketlerle, kasten yaralama suçunun işlenmesi mümkündür.
TCK’nın 86. maddesinin birinci fıkrasında kasten yaralamanın temel şekli düzenlenmiş olup anılan fıkra uyarınca, kasten başkasını yaralayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Kasten yaralamanın, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde ise fail maddenin ikinci fıkrası ile cezalandırılacaktır. Maddenin üçüncü fıkrasında ise beş bent hâlinde kasten yaralama suçunun daha çok cezayı gerektiren nitelikli hâllerine yer verilmiş olup fıkradaki bu bentlerden biri veya birkaçının gerçekleşmesi hâlinde yaralanmanın niteliğine göre fail hakkında birinci veya ikinci fıkralar uyarınca hükmedilen ceza yarı oranında artırılacaktır.
TCK"nın 87. maddesinde ise neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama fiilleri yaptırıma bağlanmıştır. Maddenin üçüncü fıkrasında kemik kırılması hâlinde yapılacak artırım oranı tespit edilirken öncelikle yaralanmanın vücutta kırık veya çıkık meydana getirip getirmediği, getirmiş ise bu kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarına etkisi belirlenmelidir. Burunda meydana gelen lineer kırık ile femur kemiğinde meydana gelen açık parçalı kırığın hayat fonksiyonlarına etkisinin aynı olamayacağının açık olmasına karşın, özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir konu olan bu hususun hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi de mümkün olmadığından, böyle bir değerlendirme ancak bilimsel verilere dayanan ve kemik kırıklarını hafif (1), orta (2-3) ve ağır (4-5-6) olarak sınıflandıran istikrar kazanmış adli tıp uygulamaları doğrultusunda düzenlenebilecek tıbbi bir raporla yapılabilecektir. Yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması hâlinde TCK"nın 87. maddesinin 3. fıkrası uyarınca artırım oranı belirlenirken aldırılan tıbbi rapor doğrultusunda kırık veya çıkığın mağdurun hayat fonksiyonlarına etkisine göre artırım oranı tespit edilecek, ancak bu artırım oranı Kanun"daki düzenlemeye göre en fazla ½ oranında belirlenebilecektir.
Öte yandan;
5237 sayılı TCK’nın “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasında;
“Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” hükmü getirilmiş, bu düzenleme ile işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında “orantı” bulunması, böylelikle suç işlenmesiyle bozulan toplum düzeninde adaletin sağlanması için suç işleyen kimseye uygulanacak yaptırımın haklı ve ölçülü olması gerektiği de göz önünde bulundurulacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
04.10.2008 tarihinde saat 12.30 sıralarında inceleme dışı sanık ... ...’ın yolda giderken inceleme dışı davanın mağduru ...’ye omuz atması üzerine aralarında çıkan kavgada birbirlerine yumrukla vurdukları, o sırada çevrede dükkânı bulunan mağdurlar ... ile ...’ın da müdahale ederek kavgayı ayırdıkları, yaklaşık 2 saat sonra...’ın ağabeyi olan sanık ... ile inceleme dışı sanıklar ..., ..., ... ve ...’nin mağdur ...’e ait tatlıcı dükkânına geldikleri, birlikte...’i darbederek dükkâna zarar verdikleri, sanıkların olaya müdahale etmek isteyen ...’ı da darbettikten sonra karşı tarafta bulunan ...’a ait kahvehaneye girerek masa ve sandalyeleri yere atıp zarar verdikleri, araya girmeye çalışan mağdur ...’ı da darbettikten sonra olay yerinden kaçtıkları, kavga neticesinde mağdurlar ... ile ...’ın el parmaklarında hayat fonksiyonlarına etkisi orta (2) derece olan kemik kırıkları meydana geldiği olayda; TCK"nın 87. maddesinin 3. fıkrası uyarınca kemik kırığının hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre cezanın yarısına kadar artırılabilmesi, adli tıp kriterlerine göre de kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını etkileme derecelerinin hafif (1), orta (2- 3) ve ağır (4-5-6. derece) olarak sınıflandırılması ve mağdurlardaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek ölçüde olması karşısında; en ağır derecedeki kemik kırığı nedeniyle cezanın yarısına (6/12’sine) kadar artırılabileceği göz önüne alındığında, orta (2) derecedeki kemik kırığı nedeniyle yapılan ¼ (3/12) oranındaki artırımın makul olduğu ve TCK"nın 3. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesinin ihlal edilmediği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının haklı nedene dayanmayan itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 03.03.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.