Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/15838
Karar No: 2014/17202
Karar Tarihi: 30.04.2014

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/15838 Esas 2014/17202 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bir sanığa verilen para cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle kararın kanun yararına bozulması gerektiğini belirtti. Yargıtay 3.Ceza Dairesi ise, yerel mahkemenin daha önce verilen bir kararın kesin nitelikte olduğu yanılgısına düştüğünü ve sanık veya katılanların yasa yoluna başvurma hakkı konusunda yanıltılmış olduğunu belirterek, kanun yararına bozma isteminin kabul edilmesinin uygun olmadığı sonucuna vardı. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 29/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108/1-c maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesi.
3. Ceza Dairesi         2014/15838 E.  ,  2014/17202 K.

    "İçtihat Metni"



    Dairemizin 26.02.2014 tarih 2014/8594 Esas - 2014/7969 sayılı bozma kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 10.04.2014 tarih 2014/8594 sayılı itiraznamesi ile; kasten yaralama suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 29/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.000 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, netice adli para cezasının, aynı Kanun’un 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesine, 5237 sayılı Kanun’un 58/6. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ilişkin Bakırköy 2.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 17/09/2013 tarihli ve 2012/2114 Esas, 2013/781 sayılı Kararı temyiz yasa yolundan geçmeksizin kesinleşmiştir.
    Bu karara karşı Adalet Bakanlığının 08/01/2014 gün ve 2013/633/1859 sayılı; “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/6. maddesine göre, tekerrür halinde hükmolunan cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan mükerrirlerin mahkum olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının, kanunda gösterilen şekilde yapılması gerektiği biçimindeki düzenlemeler doğrultusunda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108/1-c maddesinde, tekerrür halinde işlenen suçtan dolayı mahkum olunan süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıvermeden yararlanılabileceği ve ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağına dair hükümler içerdiği nazara alındığında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanabilmesi için hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği cihetle, hakkında para cezasına hükmedilen sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” gerekçesini içeren kanun yararına bozma istemi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/01/2014 gün ve 2014/23775 sayılı ihbarnamesi ile Yargıtay 3.Ceza Dairesi Başkanlığına sunulmuştur.
    Yüksek Dairenin 26/02/2014 tarihli ve 2014/8594 Esas, 2014/7969 Karar sayılı hükmü ile özetle; kanun yararına bozma istemi yerinde görülerek, yerel mahkeme kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca bozulmasına, bozma nedenine göre uygulama yapılarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin düzenlemenin hüküm fıkrasından çıkartılmasına karar verilmiştir.
    Dairemizin bu kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 ve 310. maddelerinde düzenleme altına alınan ‘kanun yararına bozma’ olağanüstü yasa yoluna başvurulabilmenin ön koşulu, karar ya da hükmün istinaf yada temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş olmasıdır. Olağan kanun yoluna müracaat olanağının devam ettiği hallerde, bu kanun yoluna
    başvurulması mümkün değildir.
    Yerel mahkeme kararındaki yasa yolu bildiriminde, temyiz yeteneği bulunan hükmün kesin nitelikte olduğu belirtilmek suretiyle sanık ve katılan yasa yoluna başvuru hususunda yanıltılmışlardır. Yerel mahkemenin, bu eksikliği gidermek için yasa yolunun türü, süresi, mercii ve başvuru şeklini gösterir meşruhatlı tebligatlar ile kanun yoluna başvurma hakkına sahip bulunan sanık ve katılanı bilgilendirmesi gerekmektedir. Böyle bir bilgilendirme yapılmadığından, yapılan bildirimin geçerliliğinden ve buna bağlı olarak da verilen kararın kesinleştiğinden söz edilemez. Bu nedenle, Özel Dairece, henüz olağan yasa yollarına başvurma imkanı bulunup, kesinleşmemiş olan hüküm hakkındaki kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde istemin kabulüne karar verilmesinin isabetli olmadığı kanaati ile itirazda bulunulmuştur.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
    2) Dairemizin 26.02.2014 tarih 2014/8594 Esas - 2014/7969 sayılı bozma kararının kaldırılmasına,
    3) Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 17/09/2013 tarihli ve 2012/2114 Esas, 2013/781 sayılı Kararı temyize tabi olduğu halde, yerel mahkeme hükmünde "kararın kesin nitelikte olduğu" belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/11/2010 gün ve 2010/5-237 Esas, 2010/242 Karar sayılı ilamında da, kesin nitelikte adli para cezasının yanında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/6. maddesinin uygulanması nedeniyle kararın temyiz yeteneği bulunduğu halde, kesin nitelikte bulunduğunun gösterildiği hükümde, temyiz yasa yoluna başvuru imkanı mevcut olduğundan, yanılgılı uygulamayı gideren meşruhatlı tebligat yapılmadan kararın kesinleşemeyeceği kabul edildiğinden, 5271 sayılı CMK"nin 309/1. maddesine göre, kesinleşmemiş kararlar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceğinden, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi