3. Ceza Dairesi 2014/12034 E. , 2014/17198 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2014/98346
MAHKEMESİ : Manyas Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/03/2011
NUMARASI : 2010/46 (E) ve 2011/36 (K)
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizin 19/03/2013 gün ve 2012/8443 Esas, 2013/11425 Karar sayılı bozma kararına karşı Yargıtay C.Başsavcılığı tarafından 26.03.2014 tarih ve 2014/ 98346 sayılı itiraznamesi ile, 31/01/2010 suç tarihinde mağdur E. D."in, sanığın sol el parmağını tutup çevirerek parmağını kırdığını iddia ettiği, mağdur hakkında düzenlenen sırasıyla Manyas Devlet Hastanesinin 31/01/2010 gün ve 50451/100000644 sayılı raporunda sol el 2.parmakta hassasiyet ve hareket kısıtlılığı mevcut olduğu, Karacabey Devlet Hastanesinin 10/02/2010 tarih ve 2108 sayılı raporunda sol el 2.metekarp fraktürü nedeni ile opere edilen hastanın ortopedik açıdan 2.dereceden vücuda acı veren yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilemiyeceği, Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 23/03/2010 gün ve 2010/6150 sayılı raporunda muayenesinde sol 2.parmakta proksimal falanks dorsalinde yaklaşık 5 cm.lik operasyon nebdesi izlendiği, parmakta fleksiyon deformitesi görüldüğü, grafılerin tetkikinde sol el 2.parmak orta falanksta internal tesbit materyali kullanılarak sabileştirilen parçalı kırık izlendiği, Mustafakemalpaşa Devlet Hastanesinin 05/11/2010 tarih ve 154/5347 sayılı raporunda sol el 2.parmak proksimal falanks kırığı mevcut olup yaralanmadan dolayı hayati tehlike geçirmediği, basit tıbbi müdahale ile iyileşmeyeceği, 2.dereceden hayat fonksiyonlarını etkilediği, son olarak Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 11/01/2011 gün ve 2011/396 sayılı raporunda önceki raporların bulguları yazılarak yaralanmanın mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Hükme esas alınan bu son rapor, Adli Tıp Literatürü verileri ile çelişmektedir. Çünkü Yeni Türk Ceza Kanunu Çerçevesinde Düzenlenecek Adli Raporlar İçin Kılavuz (Adli Tıp Uzmanları Derneği.Editör: Doç.Dr.Ya.B. Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı) başlığı altında hazırlanan kitapçıkta görme ve işitme gibi duyular, iç organlar, el-ayak, kol-bacak gibi vücut kısımlarının anatomik ve fonksiyonel bütünlüğünün kalıcı olarak yarısı yada yarıya yakınının kaybı durumunda, duyu veya organlardan birinin işlevinde sürekli zayıflama olduğunun kabul edileceğinin belirtilmesi ve raporda söz konusu kayba ilişkin
bir bilginin bulunmaması nazara alındığında parmaktaki kemik kırılmasının belirtilen sonucu doğurmayacağının muhtemel olduğu, öte yandan kemik kırıklarında işlev zayıflığı ya da işlev kaybı açısından iyileşme sürecinin tamamlanmasını takiben değerlendirme yapılması gerektiği, uygulamada bu sürenin olay tarihinden itibaren 18 ay olarak kabul edildiği, hükme esas alınan organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ilişkin raporun ise olay tarihin tarihinden itibaren 1 yıl sonra alındığı, bu haliyle raporun hüküm kurmaya elverişli nitelikte olmaması ve her türlü tereddütlerin giderilmesi bakımından mağdura ait tüm tedavi evrakları ve raporlarla birlikte mağdurun Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas Dairesine sevk edilerek yaralanmanın duyulardan veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde olup olmadığına ilişkin raporun alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği, bu nedenle Yüksek Dairenin düzeltilerek onama kararının yerinde olmadığı ve yerel mahkeme hükmünün bozulması gerektiğini belirterek, Dairemiz düzelterek onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmekle;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2) Dairemizin 19/3/2013 gün ve 2012/8443 Esas, 2013/11425 Karar sayılı kasten yaralama suçuna ilişkin bozma kararının KALDIRILMASINA,
3) Mahkemenin haksız tahrik uygulamama gerekçesi yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki 2 no"lu bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, Ancak;
a) Yaralanma sonucu mağdurun sol el 2. parmağında hayat fonksiyonlarını 2. derecede etkileyecek şekilde kemik kırığı meydana gelmiş olmasına göre,mağdurdaki yaralanmanın niteliği gözetildiğinde bir kez de A.T.K. Başkanlığı ilgili ihtisas kurulundan sözkonusu yaralanmaya dair adli rapor aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumun tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanığın, eylemine uyan TCK"nin 86/1, 87/1-a maddeleri gereğince sonuç olarak 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeyerek fazla ceza tayini,
c) TCK"nin 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun 53/3.maddesi uyarınca kendi alt soyu bakımından koşullu salıverilme tarihine kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.