3. Ceza Dairesi 2014/13707 E. , 2014/17195 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 2014/4752 Kanun Yararına Bozma
Mahkemesi : Siirt Sulh Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 18.07.2013
Esas Karar No : 2013/ 333 - 2013/399
Dairemizin 12.02.2014 tarih 2014/3902 Esas - 2014/4911 sayılı bozma kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 03.04.2014 tarih 2014/4752 sayılı itiraznamesi ile; kasten yaralama suçundan sanık A.. S..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-e, 31/3 ve 62.maddeleri gereğince 1.500 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/6.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Siirt Sulh Ceza Mahkemesinin 10/06/2009 tarihli ve 2008/271 Esas, 2009/138 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3-e, 29, 31/3 ve 62.maddeleri gereğince 1.500 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza muhakemesi Kanunu’nun 231/11.maddesi uyarınca hükmolunan cezanın 750 Türk liralık kısmının infazına dair aynı Mahkemenin 18/07/2013 tarihli ve 2013/333 esas, 2013/399 sayılı kararı temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiştir.
Bu karara karşı Adalet Bakanlığının 25/12/2013 gün ve 2013/19548/78710 sayılı “Dosya kapsamına göre, sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasına karar verilen sanığın kayden 01/03/1996 doğum tarihli olup, suçun işlendiği 24/08/2008 tarihinde 15 yaşını doldurmadığı bu itibarla, hükmolunan cezasından 5237 sayılı Kanunun 31/2 maddesi gereğince 1/2 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin aynı Kanunun 31/3 maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir” gerekçesini içeren kanun yararına bozma istemi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/01/2014 gün ve 2014/4752 sayılı ihbarnamesi ile Yargıtay 3.Ceza Dairesi Başkanlığına sunulmuştur.
Yüksek Dairenin 12/02/2014 tarihli ve 2014/3902 esas, 2014/4911 sayılı kararı ile özetle; kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, yerel mahkeme kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309/4.maddesi gereğince bozulmasına, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine karar verilmiştir.
Dairemizin bu kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca; hükümlü A.. S.. hakkında, kasten yaralama suçundan yapılan yargılamada, sanığın, 01/03/1996 doğum tarihli olup, suçun işlendiği 24/08/2008 tarihinde on iki yaşını bitirip, on beş yaşını bitirmemiş bulunması karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31. maddesinin 2. fıkrası yerine aynı maddenin 3. fıkrasının uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesinden dolayı yerel mahkeme kararı hukuka aykırıdır. Bu nedenle, Özel Dairece, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ancak, buradaki bozma nedeni, mahkumiyet hükmünde,
hükümlüye daha az ceza verilmesini gerektiren ve davanın esasına ilişkin bir bozma nedeni olduğundan, yeniden yargılama yasağı nedeniyle belirlenen hukuka aykırılığın, Özel Dairece, hükümde 5237 sayılı Kanun’un 31/2. maddesi uygulanarak gerekli indirim yapılması suretiyle giderilmesi gerektiği gözetilmeden, kararın bozulmasına ve müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine karar verilmesinin isabetli olmadığı kanaati ile itirazda bulunulmuştur.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
2) Dairemizin 12.02.2014 tarih 2014/3902 Esas - 2014/4911 sayılı bozma kararının kaldırılmasına
3) Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Siirt Sulh Ceza Mahkemesinin 18/07/2013 tarihli ve 2013/333 esas, 2013/399 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/2. maddesi gereğince hükmolunan 120 gün adli para cezasının eylemini silahtan sayılan kırılmış cam parçası ile işlendiği anlaşıldığından sanık hakkında aynı kanunun 86/3-e maddesi gereğince cezası ½ oranında artırılarak 180 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediği anlaşıldığından cezası 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi gereğince 1/4 oranında indirilerek takdiren 135 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın suç tarihinde 12-15 yaş aralığında olduğu anlaşıldığından cezasında TCK"nin 31/2. maddesi uyarınca ½ oranında indirim yapılarak 67 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın cezası 5237 sayılı TCK"nin 62/1. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirilerek 55 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığa hükmedilen 55 gün adli para cezasının 5237 sayılı TCK"nin 52/2. maddesi gereğince günlüğü 20 Türk Lirasından takdiren 1100 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükümde cezanın yarısının infazı takdir olunduğundan, hükmolunan adli para cezasının yarısı olan 550 TL"nin infazına, infazın bu şekilde yapılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.