Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/15785
Karar No: 2014/17194
Karar Tarihi: 30.04.2014

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/15785 Esas 2014/17194 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Düzce 3. Sulh Ceza Mahkemesi, kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuğa 1320 TL adli para cezası verilmesini ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiştir. Ancak Adalet Bakanlığı, bu kararı kanun yararına bozmak için Yargıtay'a başvurmuştur. Yargıtay, mahkemenin kararını kanun yararına bozarak, geri bırakılacak sürenin 3 yıl olarak belirlenmesi gerektiğine hükmetmiştir. Diğer suça sürüklenen çocuklar hakkında yapılan şikayetten vazgeçme durumunun, bütün sanıkları kapsadığını ifade eden 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 73/5. maddesine de dikkat çekilmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 31/3, 62/1 ve 52/2; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23. maddeleri açıklanmıştır.
3. Ceza Dairesi         2014/15785 E.  ,  2014/17194 K.

    "İçtihat Metni"


    Kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1320 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, suça sürüklenen çocuğun 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair Düzce 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2013 tarihli ve 2013/123 esas, 2013/771 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 17.03.2014 tarih ve 2014/5418 - 19335 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 01.04.2014 tarih ve 2014/107416 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    1) Kayden 15/11/1996 doğumlu olup, suçun işlendiği 24/11/2012 tarihinde 18 yaşını ikmal etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/8 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 23. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde suça sürüklenen çocuğun 3 yıl süreyle denetim süresine tabi tutulması gerektiği nazara alınmadan bu sürenin aleyhe olacak şekilde 5 yıl olarak belirlenerek karar verilmesinde,
    2) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 73/5. maddesinde "İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, düzenlemenin doğal sonucu olarak şikayetin bölünmezliği ilkesi gereğince iştirak halinde işlenen soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı suçlarda, müştekinin sanıklardan birisi hakkında şikayetinden vazgeçmesi halinin aynı suçu işleyen sanıkların tamamının bu vazgeçmeden yararlandırılmasını zorunlu kıldığı cihetle, 19/02/2013 tarihli iddianamede suça sürüklenen çocuk ..."ın, diğer suça sürüklenen çocuk Sefa Özçelik ve hakkında ayrı soruşturma yürütülen Olcay İstip ile iştirak halinde müştekiyi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığının iddia edildiği, 02/07/2013 tarihli oturumda dinlenen müştekinin, suça sürüklenen çocuk Sefa Özçelik hakkında şikayeti olmadığını ancak suça sürüklenen çocuk ... ile ilgili şikayetçi olduğunu beyan etmesi karşısında, mahkemenin şikayetten vazgeçme nedeniyle suça sürüklenen çocuk ... hakkında açılan kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşürülmesine karar vermesi gerekirken yazılı şekilde karar vermesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen 1 no"lu düşünce yerinde görüldüğünden; Düzce 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2013 tarihli ve 2013/123 esas, 2013/771 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4 (d) maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, hüküm fıkrasından "5 yıllık sürenin" ibareleri çıkartılarak yerine, "5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 23.maddesi gereğince 3 yıllık sürenin" ibarelerinin eklenmesine; hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına,
    2) Tebliğnamedeki 2 no"lu bozma nedeni yönünden; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının üzerine inşa edildiği hüküm, daha sonra davanın düşmesi kararı verildiğinde veya hükmün açıklanması ya da yeni bir hüküm kurulması halinde varlık kazanacağından ve ancak bu halde 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 305 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223. maddeleri uyarınca temyiz edilebilme olanağına kavuşabileceğinden, bu aşamadan önce henüz hukuken varlık kazanmamış bulunan, bu hükmün temyiz merciince denetlenebilme olanağı bulunmamaktadır. Kanun yararına bozma yasa yolunun ise temyiz ve istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlere karşı başvurulabilen olağanüstü bir kanun yolu olup, amacının ülke sathında uygulama birliğine ulaşılması, hakim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi olup bu kanun yoluna başvurulabilmesi için ilk ve temel koşulun, verilen hüküm veya kararın istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş olmasıdır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 29/06/2010 gün ve 11/70-159, 22/05/2012 gün ve 2011/8-498 Esas, 2012/211 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere belirtilen hukuka aykırılığın hükmün içeriğinin denetlenmesini gerektirmesi nedeniyle kanun yararına bozma konusu yapılması olanaklı bulunmadığından ve kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceğinden, Adalet Bakanlığı"nın bu yöndeki kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE; 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi