8. Hukuk Dairesi 2012/4022 E. , 2012/13264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı
... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bakırköy 1. Aile Mahkemesi"nden verilen 30.12.2011 gün ve 252/1144 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; tarafların 24.11.2004 tarihinde evlenip 2009 yılında boşandıklarını, evlilik birliği içinde 1265 ada 1 parsel 24 nolu mesken nitelikli bağımsız bölümün edinildiğini, bu taşınmazın edinilmesi için davalı tarafından Albaraka Türk Katılım Bankası"ndan kredi kullanıldığını, kullanılan kredinin 22.042,38 TL"sinin evlilik birliği içinde ödendiğini, bu miktarın 15.857,85 TL"lik kısmının 15.06.2005 tarihinde toplu olarak ödendiğini, 15.06.2005 tarihli toplu ödemede kullanılan paranın 6.000,00 TL"sinin davacı tarafından Yapı Kredi Bankası"ndan kullanılan bireysel kredi ile yapıldığını, bu kredinin de davacıya ait maaş hesabından 18 taksit halinde 15.12.2006 tarihine kadar ödendiğini, toplu ödemenin kalan yaklaşık 10.000 TL"sinin davacıya düğünde takılan ziynetlerden ve paradan karşılandığını bu amaçla 12 adet bilezik, 1 adet takı seti ve 30"dan fazla çeyrek altının satılarak davalıya bağış kastı bulunmaksızın verildiğini açıklayarak taşınmazdan kaynaklanan katılma alacağına mahsuben fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2.000 TL ve taşınmazın edinmesinde kullanılan ziynet eşyalarından kaynaklanan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL değer artış payı ile düğünde takılan para ve bankadan kullanılan bireysel krediden kaynaklanan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 13.10.2009 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın 59.000 TL"ye alındığını, bu bedelin 22.042,38 TL"sinin evlilik birliği içinde ödendiğini, katılma alacağının 11.021,90 TL olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili; davacı ve davalının resmen 25.11.2004 tarihinde evlendiğini ancak fiili birlikteliğin 2005 yılında başladığını, katkı payı belirlenirken bu tarihin esas alınması gerektiğini, dava konusu taşınmazın Kiptaş"tan 12.07.2004 tarihli sözleşme ile alındığını bu tarihten fiili birliktelik tarihine kadar yapılan ödemenin 16.740 TL olduğunu bu paranın 5.000 TL"sinin davacının ziynet bedeli olduğunu, 6.000 TL"sinin davacı adına çekilen kredi ile karşılandığını 5.000 TL"nin de davalının kişisel malı ile yapılan ödeme olduğunu bildirmiş ve ayrıca evlilik birliği içinde edinilen ve davalı adına kayıtlı bulunan 34 UJ 8739 plaka sayılı araçtan kaynaklanan katılma alacağının takas edilmesini isteyerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazdan kaynaklanan katılma alacağından, davalının davacı adına kayıtlı araçtan kaynaklanan katılma alacağı düşüldükten sonra 8.876,60 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Taraflar 25.11.2004 tarihinde evlenmişler, 03.01.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 06.03.2009 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı 03.01.2008 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK"nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dava dilekçesinin içeriği, davacının talebi ve dava konusu taşımazın edinme şekli ve tarihine göre, davacının talebi katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK. m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK. m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK. m.231) yarısı üzerinden (TMK. m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması ve TMK"nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekir.
Uyuşmazlık konusu 1265 ada 1 parsel 24 numaralı bağımsız bölümün kat mülkiyetine geçiş sonucu 23.02.2006 tarihinde Kiptaş adına tescil edilmişken 11.12.2007 tarihinde satış sonucu davalı adına tescil edildiği, davalının Kiptaş üyeliğinin 12.07.2004 tarihinde Meral Şimşek adlı şahıstan devralınarak başladığı saptanmıştır.
Bu saptamaya göre taşınmaza yapılan ödemelerin bir kısmının evlilik tarihinden önce yapıldığı ve bu tarihe kadar yapılan toplu ödeme ile Kiptaş"a yapılan ödemeler davalının kişisel malı iken evlilik birliği içinde yapılan ödemelerden davalının ziynet eşyasının satımından elde edilen para davalının kişisel malı olup kalan ödemeler ise edinilmiş mal kapsamındadır.
Bu halde Mahkemece öncelikle dava konusu taşınmaza ilişkin davacı tarafından altın bedeli (6.149,75 TL) ile katkının yapıldığı ve kredinin kapatıldığı 15.06.2005 tarihindeki gerçek değeri tespit edilmeli, davalının evlilik tarihi olan 25.11.2004 tarihine kadar Kiptaş üyeliğini devralması nedeniyle ödemiş olduğu peşinat ve ödemeler kişisel mal niteliğinde olduğundan bunların toplamı tespit edilen 15.06.2005 tarihindeki gerçek değerden indirilmeli, kalan miktar karşısında davacının 6.149,75 TL katkısı nedeniyle katkı oranı bulunmalı, sbulunan bu oran karar tarihine yakın bir tarihte tespit edilecek gerçek (TMK m. 232, 235) değer ile çarpıp davacının TMK"nun 227. maddesi uyarınca değer artış payı alacağı olarak saptanmalı ve bu şekilde davalıya ait 25.11.2004 tarihinden önceki kişisel mal miktarı ve davacıya ait değer artış payı alacağı düşüldükten sonra kalan miktar TMK"nun 231. maddesi gereğince artık değer kabul edilerek aynı Yasanın 236. maddesi gereğince kalan miktarın yarısının davacının katılma alacağını oluşturacağı dikkate alınarak, yazılı eksikliklerin giderilmesinden sonra dosyanın konunun uzmanı bir hukukçu ve bir mali müşavir ya da muhasebeciye tevdi edilerek Yargıtay ve tarafların denetimine açık ve gerekçeli rapor temin edildikten sonra esas hakkında bir karar vermek gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan davalının usulüne uygun olarak harç yatırmak suretiyle açmış olduğu bir dava ve istek bulunmadığı halde HUMK"nun 74 (HMK. 26) maddesine aykırı olarak istek aşılmak suretiyle davacı adına evlilik birliği içinde edinilmiş bulunan 34 UJ 8739 plaka sayılı araçtan kaynaklanan davalıya ait katılma alacağı bulunduğu gerekçesi ile davacının katılma alacağı ile takas yoluna gidilmesi de doğru olmadığı gibi, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen miktar yönünden vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 153,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve 132,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 27.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.