3. Hukuk Dairesi 2013/8290 E. , 2013/11221 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen kira alacağı (ecrimisil) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Hüküm davalı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmiş ise de, HUMK.nun 438.maddesindeki koşullar oluşmadığından duruşma talebinin reddine karar verildi.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin ... Merkez 2 nolu ... bulunan 779 ada, 49 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesine sahip olduğunu, bu taşınmazın 1983 yılından 1999 yılına kadar adi ortaklık olarak kullanıldığını, adi ortaklığın 10.12.1999 tarihinde yeni isim altında ... Ürünleri İnşaat Taahhüt Tic. Ltd. Şti. olarak faaliyetine devam ettiğini, bu faaliyetinin de 12.07.2006 tarihinde sona erdiğini, bu dönemlere ilişkin olarak, davacıya taşınmazdaki 1/2 payına karşılık herhangi bir kira ödenmediğini, 2004, 2005, 2006 yıllarına ait kiralarını talep eden davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının toplam 28.5000,00 TL kira alacağı olduğunu, bu hususun davalıya ihtarname ile bildirildiğini, kira bedelinin şirket muhasebe kayıtlarında gider olarak belirtilmiş olmasına rağmen davacıya ödeme yapılmadığını ileri sürererek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıya 28.500,00 TL kira alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının, davacının babasının da ortak olduğu ortaklığın bir süre belli oranda paydaşı olduğunu, daha sonra ortaklığın 3. kişilere devredildiğini, taşınmazdan da ortaklığın ayrıldığını, davalının hiçbir biçimde hiçbir zaman ortaklığın kiracı olarak bulunduğu taşınmaz malikleri ile kiralayan kiracı ilişkisine girmediğini, davalıya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, kiranın ortaklık adına ilgililerine saymanlıktan ödendiğini, ortada ifa edilmemiş bir alacak olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, uyuşmazlığın, müşterek taşınmazın 1/2 payı nedeniyle açılan ecrimisil (Kiradan pay) isteminden ibaret olduğu, bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafın isteyebileceği kullanımdan kaynaklanan kira bedeli (ecrimisil) bedelinin 16.094.16 TL olduğu belirtilerek bu kısım yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, 1/2 hissenin davacı adına, 1/2 hissenin dava dışı ...a ait olduğu anlaşılmıştır. Dosya içerisinde bulunan ... Ticaret Sicil Memurluğu yazısına göre, 29.11.1999 tescil tarihli... Ürünleri İnşaat Taahhüt ve Ticaret Ltd.Şti"nin ana sözleşmesine göre ortaklarının davalı ve taşınmazın 1/2 hissesine sahip ... olduğu, bu ortakların 22.06.2006 tarihinde devrettikleri anlaşılmaktadır.
Dava konusunu istemin belirlenmesinde doğru bir sonuca ulaşılabilmek için, dava olgularını iyice saptamak ve hukuksal yönden doğru olarak nitelemek gerekir. 04.06.1958 gün 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi; bir davada dayanılan maddi vakıaları açıklamak tarafların, bu olguları hukuken nitelendirmek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak yorumlayıp uygulamak da hakimin görevidir. Diğer bir deyişle; bir davada maddi olayı anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime aittir (HUMK.md 76, HMK md 33).
Davada, davacı 1/2 pay sahibi olduğu taşınmaz için ödenmeyen kira bedellerinin tahsilini talep etmiştir. Davacının, davalının taşınmazı haksız işgal ettiğine dair bir iddiası bulunmamaktadır.
Ecrimisil, başkasına ait taşınmaza haklı ve hukuken geçerli bir neden olmaksızın el atan kötüniyetli işgalcinin ödemekle sorumlu olduğu tazminattır.
Gerekçeli karardan davanın ecrimisil mi, yoksa kira alacağı mı olduğuna ilişkin nitelendirilme anlaşılamamaktadır. Mahkemece öncelikle uyuşmazlığın kira alacağı mı yoksa ecrimisil mi olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Ancak böyle bir saptamadan sonra istem hakkında davalının sorumluluğu yönünde bir değerlendirme yapılabilecektir. Mahkemece; açık bir nitelendirme yapılmadan davalının sorumluluğu tartışılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.