8. Hukuk Dairesi 2012/14400 E. , 2012/13260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Kayseri 3. Aile Mahkemesi"nden verilen 16.10.2012 gün ve 459/459 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili 06.08.2010 tarihli dilekçesi ile; evlilik birliğinin devamı içinde birlikte çalışma sonucu biriktirilen 20.000 Euro"nun koca adına açılan banka hesabında ve aynı şekilde edinilen aile konutunun ise, tapuda 853 ada 4061 parsel sayısı ile koca adına kayıtlı bulunduğunu açıklayarak taşınmazın tapu kaydı ile bankada bulunan hesaba ihtiyati tedbir uygulanmasını istemiştir.
Davacı tarafın talebi üzerine mahkemece 07.08.2012 tarihli değişik iş kararı ile ...nun 390, 391 ve 394. maddeleri gereğince taşınmazlar ve Merkez Bankası Kayseri şubesinde davalı adına açılan hesapta bulunan para üzerine ihtiyati tedbir konmuş, davalı vekili taraflar arasında boşanma davası bulunmadığını, bankadaki paranın davalının kişisel malı olduğunu bildirmiş ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece 16.10.2012 tarih 2012/459 D.İş sayılı kararı ile süresi içinde davacı tarafından katkı payı alacağı davası açıldığı ve muhtemel alacağın teminat altına alınması gerektiğinden itirazının reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmiştir.
...nun 394/1. maddesine göre; "Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir.” Aynı maddenin 4. fıkrasına göre "İtiraz dilekçeyle yapılır, itiraz eden itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri taktirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir” aynı maddenin 5. fıkrasında ise; "İtiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır...” denilmiştir. HUMK.nun 341. maddesinin ilk fıkrasında “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” hükmü öngörülmüştür. ...nun 451. maddesine göre bu kanun 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girer. Aynı Yasanın 448. maddesine göre ise bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydı ile derhal uygulanır. Yasanın Geçici 3/3. maddesinin düzenlemesi ile bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemeler göreve başlayana kadar 1086 sayılı Kanunun 6100 sayılı Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanacaktır. Bu durumda ...nun 341. maddesi ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ile bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurma Bölge Adliye Mahkemelerine görev olarak verildiğine göre ...nun 391/3. maddesi gereği ihtiyati tedbirin reddi halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna gidilebileceği ve bu isteğin Yargıtay tarafından inceleneceği hususunda duraksama bulunmamaktadır.
İhtiyati tedbir öğretide "...kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir (Medeni Usul Hukuku 12.Baskı Sh.714-Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Prof. Dr. Muhammet Özekes). Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbirin diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.
Nitekim 6100 sayılı ...nun onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi 389. maddenin üst başlığında "geçici hukuki korumalar" olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep, verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlarda yapılması gerekli usul ve prosedür açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; davacı vekili evlilik birliği içinde edinilen taşınmaz ve bankada bulunan para nedeniyle katkı payı talebinde bulunmuş olup mahkemece henüz asıl dava açılmadan evrak üzerinde yapılan inceleme ile taşınmazın tapu kaydı üzerinde ve bankada bulunan paraya ilişkin tedbir konulmuş, ihtiyati tedbire yönelik davalı vekilinin itirazı üzerine 16.10.2012 tarihli D.İş kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar tedbire yönelik itiraz reddedilmiş ise de, davacının talebine konu alacaklar bakımından davalı adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde ve bankada bulunan paranın 1/2"sini aşacak şekilde tedbir kararı verilmiş olup, davacının varsa katkı payı alacağı ile katılma alacağının tahsili garanti altına alınmış olmakla, HMK 389. maddedeki davacının hakkını tehlikeye düşürecek bir durumdan söz etmek mümkün olmadığından davalı vekilinin itirazının kabulü ile banka hesabında bulunan paranın 1/2"si üzerindeki tedbirin kaldırılmasına karar vermek gerekirken, davalının ekonomik durumunu tehlikeye düşürecek ve telafisi mümkün olmayacak sonuçlar doğuracak biçimde reddine karar vermek usul ve yasaya uygun olmadığından hükmün 6100 sayılı ...nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ...nun 391/3. fıkrası uyarınca karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 27.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.