Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6136
Karar No: 2019/5856
Karar Tarihi: 13.03.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/6136 Esas 2019/5856 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı işveren yanında saha kalfası olarak çalıştığını ve net ücretinin 2.000 TL olduğunu, ancak hak ettiği net ücret alacağı olan 58.800 TL yerine kendisine sadece 33.403,50 TL ödeme yapıldığını iddia ederek kıdem tazminatı ve işçilik alacakları talep etmiştir. Mahkeme, diğer davalıya açılan davayı reddederken, davalı işveren Insaat Ltd. Şti. bakımından ücret alacağı reddine ve diğer taleplerin kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki tüm temyiz itirazları reddedilirken, davacının en azından 1.500 TL ücret aldığı kabul edilmelidir. Mahkeme, ilk olarak emsal ücret araştırması sonrasında bulunan ücret üzerinden hesaplama yapılması yoluna gidilmeli, ancak araştırma sonrası yeterli kanaate varılamadığı takdirde davacının en son net 1.500 TL ücret aldığı kabulüne göre karar verilmelidir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesi, genel anlamda ücreti para ile ödenen tutar olarak tanımlamaktadır. Ücretin miktarı işsiz kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler, o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetlere göre belirlenmelidir.
22. Hukuk Dairesi         2016/6136 E.  ,  2019/5856 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren yanında saha kalfası olarak çalıştığını, çalıştığı dönemlerde net ücretinin 2.000,00 TL olduğunu, çalıştığı dönemde hak etmiş olduğu net ücret alacağının 58.800,00 TL olmasına rağmen kendisine 33.403,50 TL ödeme yapıldığını, Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinin gerçek ücreti üzerinden ödenmediğini beyanla kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarını istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, diğer davalıya anahtar teslimi suretiyle işveren TOKİ aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... İnşaat Ltd. Şti. bakımından açılan davada ücret alacağının reddi ile diğer taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler, o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
    Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda, Mahkemece davacının iddia ettiği net 2.000,00 TL ücret aldığı hususunu ispatlayamadığı kabul edilerek dava konusu alacaklar asgari ücretten hesaplanmış ise de, öncelikle yapılan emsal ücret araştırması yeterli değildir. Fesih tarihi itibariyle işçinin ücreti, ilgili meslek odalarından ve diğer kuruluşlardan yapılacak emsal ücret araştırması ve Türkiye İstatistik Kurumu"nun resmi internet sitesindeki “Kazanç Bilgisi Sorgulama” kısmındaki bilgiler dikkate alınarak ücret belirlenmeye çalışılmalıdır. Bu araştırma neticesinde işçinin aldığı ücret konusunda yeterli kanaate ulaşılmadığı takdirde, davacının işe başlarken net 1.500,00 TL üzerinden çalışmaya başladığı şeklinde ki beyanı, davacının 2006 yıllında çalışmaya başladığı, dinlenen tanıklardan davacı tanığı ..."ın davacı ile 2006 yılında birlikte çalıştığı ve davacının 1.500,00 TL ile işe başladığına dair anlatımı karşısında, davacının en azından 1.500,00 TL ücret aldığını kanıtladığı kabul edilmelidir.
    Buna göre Mahkemece ilk olarak emsal ücret araştırması sonrasında bulunan ücret üzerinden hesaplama yapılması yoluna gidilmeli, ancak araştırma sonrası yeterli kanaate varılamadığı takdirde davacının en son net 1.500,00 TL ücret aldığı kabulüne göre alacaklar hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi