Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/22187 Esas 2017/10088 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/22187
Karar No: 2017/10088
Karar Tarihi: 26.04.2017

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/22187 Esas 2017/10088 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, şikayetçiden aldığı mal karşılığında tamamen sahte olarak düzenlenmiş bir çek verdiği ve bunun nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu iddiasıyla yargılandığı bir davada, mahkeme sanığı her iki suçtan da suçlu buldu. Mahkeme kararı temyiz edildiğinde, resmi belgede sahtecilik suçuna yönelik verilen hükümde herhangi bir isabetsizlik görülmediği, ancak nitelikli dolandırıcılık suçuna yönelik hükümden dolayı sanığın suç kastı ve etkin pişmanlık hükümlerinin değerlendirilmemesine ilişkin bir bozma kararı verildi. Kanun maddeleri olarak, resmi belgede sahtecilik suçu için TCK’nun 204/1, 62, 53. maddeleri, nitelikli dolandırıcılık suçu için TCK’nun 158/1-f-son, 52, 53. maddeleri ve etkin pişmanlık hükümleri için TCK’nun 168. maddesi belirtilmiştir.

15. Ceza Dairesi 2014/22187 E. , 2017/10088 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK’nun 204/1, 62, 53.maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK’nun 158/1-f-son, 52, 53.maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, şikayetçiden almış olduğu mal karşılığında 1.100 TL bedelli çek verdiği, bu çekin tamamen sahte olarak düzenlendiğinin tespit edildiği, sanığın bu şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda:
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde:
Sanığın savunması, şikayetçi beyanı, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre sanığın tamamen sahte olarak düzenlenmiş çekle mal almak suretiyle atılı suçu işlediği anlaşıldığından sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin suç kastı olmadığına ve sübuta ermediğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde:
Sanığın savunması, şikayetçi beyanı, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre sanığın tamamen sahte olarak düzenlenmiş çekle mal alarak menfaat temin etmek suretiyle atılı suçu işlediği anlaşıldığından sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Sanığın 23.01.2012 tarihli celsede çek bedelini ödediğini savunması karşısında; TCK’nın 168 maddesine göre, çek bedelinin ödenip ödenmediği veya kısmi ödeme varsa şikayetçinin rıza gösterip göstermediği sorulup, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.