MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nun 158/1-f-son, 52/2, 158/1-f-son, 62 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın inşaat işleriyle uğraşan bir şirketin yetkilisi olduğu, suç tarihinden birkaç gün önce Eskişehir" in İnönü ilçesinin Belediye Başkanının kendisini arayarak " Albay seni arayacak, numaranı verdim, bir konu varmış, seninle görüşecekmiş " dediği, bu görüşmeden sonra sanığın katılanı arayarak “kendisinin İnönü ilçesinde Albay olduğunu, ihaleye girmesi için harç yatırması gerektiğini belirterek” para istediği, katılanın mağdur .... adına çekilmek üzere banka hesabına 14.700 TL’lik isme havale yaptığı, sanığın kendisini mağdur olarak tanıtıp ...adına sahte nüfus cüzdanını kullanarak çektiği, ödeme dekontundaki imzanın sanığa ait olduğunun kriminal inceleme ile tespit edildiği, bu şekilde sanığın bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları, bilirkişi incelemesi ve dosya kapsamına göre mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın sahte nüfus cüzdanı ile bankada hesap açtırması, katılanı kendisini sahte isimle tanıtıp, açmış olduğu bu sahte banka hesabına para yatırılmasını sağlamak ve sahte kimlikle parayı çekmek şeklinde gerçekleştirdiği eyleminin, TCK’nın 158/1-d ve f maddelerinde belirtilen birden fazla fıkrasını ihlal etmesi, suçun işleniş şekli, sanığın kastının yoğunluğu ve zararının ağırlığı karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler esas alınıp, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesi gereğince hükmolunan hapis cezasının tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış olup, eylemin izah edilen nedenlerden dolayı nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;sanığın, suçun oluşmadığı, mükerrer yargılandığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.