Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16085 Esas 2016/8651 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16085
Karar No: 2016/8651
Karar Tarihi: 06.10.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16085 Esas 2016/8651 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/16085 E.  ,  2016/8651 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıya sigortalı müvekkiline ait konutun gerçekleşen depremde hasarlandığını açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 14.700,00 TL güçlendirme bedeli, 1.000,00 TL değer kayının tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 23.06.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 16.660,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın esastan reddine karar verilmesini, ıslah edilen kısmın ise zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 12.412,31 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, zorunlu deprem sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı vekili ıslaha karşı süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def"i ileri sürmüş, mahkemece zamanaşımı def"ii yönünden olumlu veya olumsuz hiç karar verilmemiştir. Zamanaşımı defi hakkında inceleme yapılıp karar verildikten sonra işin esasına girilmesi, öncelikle bu hususların sonuca bağlanması gerekir.
    ...

    Bu durumda mahkemece, davalı tarafın cevap dilekçesinde süresi içinde bildirdiği zamanaşımı defi hakkında inceleme yapılarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde bu hususlar incelenip sonuçlandırılmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Davalı vekili temyizinde, davacıya ait konutun rehinli alacaklısına 09.03.2012 ve 08.10.2012 tarihlerinde ödeme yapıldığını, bu ödemelerin hesaplanan zarardan düşülmesi gerektiğini ileri sürerek ödemeye dair dilekçesi ekinde belge ibraz etmiştir. Ödeme borcu sona erdiren sebeplerdendir. İddia olunan ödemenin gerçekliğinin araştırılarak, varlığının tespiti halinde sonucuna göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.