Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/12396 Esas 2012/13241 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12396
Karar No: 2012/13241
Karar Tarihi: 27.12.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/12396 Esas 2012/13241 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/12396 E.  ,  2012/13241 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:


    K A R A R


    Alacaklı Banka tarafından limit ipoteğin tahsili amacıyla, ipotek senedi ve hesap katı ihtarıyla, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatılmış, asıl borçluya ve ipotek verene örnek 6 numaralı icra emri tebliğ edilmiştir. Takip dayanağı ipotek senedinin incelenmesinde, ""borçlu ..."in imzalamış olduğu 03.06.2010 ve 15.06.2010 tarihli borç kabul ve ödeme sözleşmeleri ile borçlu tarafından verilen ve verilecek; yazılar, beyanlar, taahhütler, garantilerden, yaptığı işlem ve eylemlerden, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmelerden dolayı doğmuş ve doğacak bilcümle borçlarının 150.000 TL"sinin teminatını teşkil etmek üzere alacaklı lehine tesis edildiği"", üst sınır (limit) ipoteği olduğu anlaşılmıştır. Alacaklı tarafından bu ipotek senedi ve borç kabul sözleşmeleri ile ödeme taahütlerinden kaynaklanan alacağın ödenmesi için borçluya gönderilen ihtarnamelerle İİK.nun 150/ı maddesine dayanarak, takip başlatılmıştır.
    İİK.nun l50/ı maddesinde, "Borçlu cari hesap veya kısa orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran ..." başvurusu üzerine ve anılan maddede yazılı koşulların oluşması halinde, "icra müdürünün aynı kanunun 149.maddesi uyarınca işlem yapacağı" yazılıdır. Yasa maddesinde belirtilen nitelikte bir kredinin varlığı ön koşuldur. Taraflar arasında borçlu cari hesap, kısa orta, uzun vadeli şeklinde işleyen bir ilişki bulunmadığı takdirde borçlu hakkında limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılamaz.
    Somut olayda ipoteğin teminatını oluşturduğu hukuki ilişki, borçlunun alacaklının çalışanı olduğu dönemde verdiği zararların tazmini amacıyla düzenlediği ""borç kabulü ve ödeme taahhüdü sözleşmeleri"" olup, borçlu cari hesap, kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen bir ilişkiden söz edilemez. Bu durumda alacaklının teminat ipoteğinden dolayı genel mahkemelerde dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden İİK.nun 150/ı maddesi hükmüne dayanarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması mümkün değildir. Mahkemece alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirdiğinden, isteminin kabulü ile taleple bağlı kalınarak icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, taraflar arasında kredi ilişkisinin bulunduğu kabul edilerek, talebin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle, İİK.nun 366 ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. ve devamı maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.