Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden mirasbırakan M... K..."ün 17.4.2005 tarihinde vefatı ile geriye sağ eşi Süriye, davacı kızı A... ve davalı oğlu M..."in mirasçı olarak kaldıkları, diğer davalı E..."ın ise davalı Mehmet"in oğlu, mirasbırakanın torunu olduğu, mirasbırakanın, dava konusu 57, 69, 155, 172, 202 parseldeki paylarını 02.10.2000 tarihinde ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalı M..."e temlik ettiği, 223, 224, 187 ve 263 parseldeki paylarını 09.09.2004 tarihinde yine davalı M..."e satış suretiyle devrettiği, 184, 588, 163, 209 ve (yenileme kadastrosundan sonra 65 parsel numarasını alan)229 parseldeki paylarını ise 11.03.2005 tarihinde dava dışı H... Y..."a sattığı, bu kişinin de payları 05.01.2007 tarihinde davalı E..."a satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda mirasbırakanın, 02.10.2000 tarihinde 5 parça taşınmazdaki payını davalı M..."e temlik ettikten sonra 09.09.2004 tarihinde 4 parça taşınmazdaki payını da bakım borçlusu ve birlikte yaşadığı oğlu M..."e temlik ettiği, yine mirasbırakanın terekede kalan 5 parça taşınmazdaki payını ara malik kullanmak suretiyle davalı E..."a temlik ederek tüm terekesini davalılara devrettiği anlaşılmaktadır. Miras bırakanın davalılara satış suretiyle devrettiği taşınmazlar bakımından yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olduğuna göre mahkemece söz konusu 9 parça taşınmaz bakımından pay oranında iptal ve tescile karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların temyiz itirazlarının reddi ile dava konusu 187, 223, 224, 263, 184, 163, 209, 588 ve 65 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün ONANMASINA,
Davacının temyiz itirazlarına gelince; bilindiği üzere; 1086 Sayılı HMK.nun 388. maddesi ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 297. maddesi hükmün kapsamını belirlemiş olup; mahkemece, taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması zorunludur.
Somut olayda davacı, 57, 69, 155, 172 ve 202 parsel sayılı taşınmazlar bakımından da pay oranında iptal, tescil istediği ve mahkemece de, karar gerekçesinde bu taşınmazlara ilişkin davanın reddi kanaatinin oluştuğu belirtildiği halde hüküm kısmında bu parseller bakımından herhangi bir karar verilmemiş olması isabetsizdir.
Hal böyle olunca, dava konusu 57, 69, 155, 172 ve 202 parsel sayılı taşınmazlar bakımından da olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.