13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/2607 Karar No: 2013/11867
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/2607 Esas 2013/11867 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/2607 E. , 2013/11867 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının 397 nolu parselin satışı için 10.02.2005 tarihli vekaletname ile kendisini vekil tayin ettiğini, bu vekaletname karşılığında davalıya 30.500,00 TL vererek yeri satın aldığını, üzerine kar koyup satmayı planlarken taşınmazın davalı tarafından satılacağını da göz önüne alarak verdiği para kadar davalıdan 09.04.2005 ödeme tarihli senet aldığını, yerin tarafından satılması halinde de satış esnasında davalıya senet vermek üzere anlaştıklarını, davalının anlaşmaya uymayarak parasını aldığı taşınmazı başkasına tekrar sattığını vekaletnameyle yeri satmak için tapuya gittiğinde öğrendiğini, davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının imzaya ve senedin kambiyo senedi olmadığına dair icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacıya verilen vekaletin taşınmazın davacıya satılmasına ilişkin olmayıp, 3. şahsa satılması için verilen bir vekalet olduğunu, vekalet kapsamından da anlaşılacağı üzere taşınmazın davacıya satılmadığını, böyle bir senedin düzenlenip verilmediğini, senedin altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, TTK 661 gereği vade tarihinden itibaren 3 yıl geçmekle alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Adli Tıp Kurumundan alınan raporda senetteki imzanın davalının eli ürünü olduğunun belirtildiği, dosyaya gelen vekaletnameler de dikkate alındığında davanın kısmen kabulüne, icra dosyasındaki asıl alacağa ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına, davacı lehine % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının icra takibine dayanak yaptığı 09.04.2005 vade tarihli senedin vade tarihinden itibaren üç yıllık zamanaşımı süresi dolduğu duraksamasız olduğu gibi değinilen bu yön mahkemenin de kabulündedir. Üç yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için kambiyo senedi niteliğini yitiren belge yazılı delil başlangıcı niteliğine dönüşmüştür. Nitekim Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 03.04.2012 tarihli raporuna göre de senetteki imzanın davalının eli ürünü olduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı buna dayanarak, davaya konu alacağının dayanağını oluşturan ve davalı tarafından reddedilmiş bulunan, temel hukuki ilişkiyi ve o ilişkiye dayalı bir alacağının var olduğunu tanık dahil her türlü delil ile ispatlayabilir. Mahkemece bu yöndeki tarafların tanıkları dahil tüm delilleri celb edilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 8.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.