1. Hukuk Dairesi 2021/1424 E. , 2021/5972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : GAİPLİK - TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen gaiplik, tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davalı kayyım vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince hüküm ortadan kaldırılarak davanın kabulü ile gaiplik ve tapu iptal tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı kayyım vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, 5737 sayılı Yasa"nın 17. maddesine dayalı gaiplik, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, ... Vakfından icareli dava konusu ... ada ... sayılı taşınmazın maliki ... kızı ...’ye uzun süreden beri ulaşılamadığından ... Defterdarının kayyım olarak tayin edildiğini, kayyımla idare süresinin dolduğunu, 5737 sayılı Vakıflar Kanunun 17. maddesi uyarınca taşınmazın vakıf adına tescili gerektiğini ileri sürerek, gaiplik kararı verilmek suretiyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kayyım vekili, kayıt malikinin mirasçısız ölüp ölmediğinin belirlenmesi ve vakfın niteliğinin araştırılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, 5737 sayılı Kanun"un 17. maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tapu iptal-tescile karar verilmiş, davalı kayyım vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, mahkemece kayıt malikinin gaip olup olmadığı hususunda yöntemince araştırma yapıldığı, 5737 sayılı Kanun"un 17. maddesindeki koşulların oluştuğu, ancak hükümde kayıt malikinin gaipliğine karar verilmeden doğrudan vakfı adına tescil hükmü kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2. maddesi gereğince hükmün ortadan kaldırılarak harcın düzeltilmesine, ... kızı ...’nin gaipliğine ve tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ... ada ... parsel sayılı 50,00 m2 miktarlı “Maa Aralık Ahşap Hane” nitelikli taşınmazın 21.02.1935 tarihli resmi satış işlemi ile ... kızı ... adına tescil edildiği, taşınmazın kaydında "... Paşa Vakfından icareli" şerhi bulunduğu, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.09.2005 tarih ve 2005/226 E. 2005/414 K. sayılı ilamı ile adı geçene 3561 sayılı Yasa uyarınca ... Defterdarının kayyım olarak atandığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 5737 sayılı Yasanın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilebilmesi için kayıt maliklerinin gaip olup olmadıkları, mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerekmektedir.
Ne var ki, mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilmek mümkün değildir.
Şöyle ki; mahkemece gaip olduğu iddia edilen kayıt malikiyle ilgili gaiplik ilanı yapılmış ise de, taşınmazı 21.02.1935 tarihli akitle edinen ... kızı ...’nin, anılan akit tablosunda kimlik fotoğrafının ve nüfus bilgilerinin bulunduğu, akitteki bilgilerde ... kızı ...’nin “... nüfusundan verilen 16 şubat 335 tarihli kafa kağıdına göre ... ... mahallesi ... ev numarası 1293 doğumlu” olduğunun belirtildiği halde, mahkemece bu belge ve bigilerden yararlanılarak bir araştırma yapılmış değildir.
Hal böyle olunca, kayıt maliki ... kızı ...’nin taraf olduğu akit tablosundaki bilgilerden yararlanılarak, kimliğinin tespitine yarar başkaca belge bulunup bulunmadığının ilgili merciilerden araştırılması, getirtilecek ve dosyada mevcut bilgilerden yararlanılmak suretiyle kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölüp ölmediğinin ya da gaip kişilerden olup olmadığının Nüfus Müdürlüğünden (tereddüt hasıl olması halinde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden) ve zabıta marifetiyle araştırma yapılarak açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı Kayyım vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.10.2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.