Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/16284 Esas 2016/14188 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16284
Karar No: 2016/14188
Karar Tarihi: 24.11.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/16284 Esas 2016/14188 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/16284 E.  ,  2016/14188 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hakkında verilen boşanma kararı 11.08.2009 tarihinde kesinleşen davalıya, yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle kesilerek, 01.09.2009 - 08.03.2013 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, anlaşılmıştır.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Dairemizin önceki bozma ilamında da belirtildiği gibi, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlığını taşıyan 56. maddesidir. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
    Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında, mahkemece yapılacak iş; dosyadaki adres kayıt bilgilerine göre, davalı ve boşandığı eşinin dava döneminin tamamında kayıtlı oldukları adreslerin aynı olması karşısında, öncelikle boşanmadan sonra davalının boşandığı eşinin edindiği başka bir adres olup olmadığı araştırılmalı, bunun için muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, ilgili Nüfus Müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılmalı, fiilen yaşama olgusu yönünden ise zabıta araştırması ve komşu tanık beyanlarına başvurulmalı, sonrasında ise davalı ve eşinin ihtilaf konusu dönemdeki adreslerin de, geniş kapsamlı, titizlikle ve gerekirse bilgi edinilen şahısların isim ya da sıfatları da tutanağa eklenmek suretiyle Emniyet Müdürlüğü/Jandarma Komutanlığı araştırması yapılmalı, davalı ve eşinin 21.08.2013 tarihinde yeniden evlendikleri de gözetilerek, “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.