Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/4549 Esas 2016/14173 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4549
Karar No: 2016/14173
Karar Tarihi: 22.11.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/4549 Esas 2016/14173 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/4549 E.  ,  2016/14173 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava, davacının, Alman rant sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak belirlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-28.12.2012 tarihli borçlanmasına ilişkin olarak yaptığı 23.01.2015 tarihli ödemeden önce yurtiçinde 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinin bulunduğu anlaşılan davacı hakkında Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü fıkrası hükmü uyarınca, Alman rant sigortasına giriş yapılan ve 18 yaşın doldurulduğu, 15.03.1987 tarihinin, Türkiye’de 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a maddesinde öngörülen sigortalılığa giriş tarihi niteliğinde olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
İş Mahkemesinin .../... Esas .../... Karar sayılı "Yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen sürelerin 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanabilceği, Alman rant sigortasına girişin Türkiye"de sigorta başlangıcı olarak belirlenmesi" istemine ilişkin olarak görülen davanın yargılama süreci içerisinde 11.06.2013 günlü celsedeki davacı istemi üzerine, esasen tefriki gerektirir bir hal bulunmadığı halde iş bu davaya konu yapılan "sigorta başlangıcına" dair davacı istemin tefrik edilerek eldeki inceleme konusu davaya konu edilmiş olması; giderek yukarıda belirtilen ve kesinleşen asıl dava ile de davacı sigortalı vekili yararına 16.07.2013 günlü kararla ücreti vekalete hükmedilmiş olması karşısında, davada haksız çıktığından bahisle davalı Kurum aleyhine yeniden vekalet ücretine hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hükmün davacı yararına vekalet ücretini düzenleyen 2 no’lu bendinde yer alan "Davacı vekili yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gözönüne alınarak 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine" sözlerinin silinerek hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.