Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/709
Karar No: 2016/14247
Karar Tarihi: 31.03.2016

1136 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/709 Esas 2016/14247 Karar Sayılı İlamı

 

 

19. Ceza Dairesi         2016/709 E.  ,  2016/14247 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No :...
1136 sayılı Kanuna Aykırılık suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 21.02.2012 gün ve ... Esas, ... karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 11.02.2016 gün ve ... Esas, ... sayılı kararıyla;
“Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Avukatlık sıfatına sahip olmayan sanığın kendisini çevresine avukat olarak tanıtarak dava takibi yapmak üzere menfaat temin etmek istemesi şeklinde gerçekleşen eyleminin 1136 sayılı Kanun"un 63/3. maddesindeki suçu oluşturduğu ve yapılan uygulamanın sanığın lehine olduğu gözetilerek mahkemenin kabul ve gerekçesinde bir isabetsizlik görülmemekle, tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA” karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.03.2016 gün ve KD-... sayılı yazısı ile;
“ Müşteki ..."nin 06/10/2005 havale tarihli dilekçesinde özetle; ..."nın uzun zamandır kendisini avukat olarak tanıttığı, para karşılığı dilekçeler yazdığı, imam nikahlı eşi ... "yi de avukat olduğunu söyleyerek etkilediği ve kandırarak götürdüğünü beyan ile şikayetçi olduğu;
Müştekinin göstermiş olduğu tanıklardan ..."in kollukta alınan 11.11.2005 tarihli ifadesinde müştekinin komşusu olduğunu, şikayet edilen ... ise herkese kendisini avukat olarak tanıttığını beyan ettiği, 19/12/2006 tarihli duruşmada ise ... kendisini avukat olarak tanıttığını, kendisinden senet istediğini ama vermediğini ancak avukat olduğunu sanığın kendisinin söylemediğini, komşuların söylediğini ve kendisininde inandığını beyan ettiği;
Tanık ... "ın aşamalardaki ifadelerinde, sanığın kendisini avukat olarak tanıttığını, alacağı olduğunu söylediğinde kendisine küçük davalara bakmadığını ama hatır için 300 YTL"ye bakabileceğini belirttiği ancak parası olmadığı için kabul etmediğini beyan ettiği;
Tanık ..."ın aşamalardaki ifadelerinde, sanığın kendisini avukat olarak tanıttığını, hastanede yanına gelerek yeşil kart çıkartmayı ve kaybolmuş kızını bulmayı teklif ettiği ancak kızını kaçıranın zaten sanığın kendisi olduğunu beyan ettiği;
Tanık ... ise aşamalardaki ifadelerinde, sanığın çevreye kendisini avukat olarak tanıttığını duyduğunu ancak konu hakkında bilgisi olmadığını, Mayıs 2005 ayında kendisini bakkal önünde telefonla yükses sesle konuşurken duyduğunu, avukat olduğunu söylediğini, uyarması üzerine de bakkala kaçtığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Sanık ise aşamalardaki savunmalarında, müşteki ile aralarında husumet olduğunu hatta kendisini bıçakladığını ve bu olaydan ötürü müştekinin tutuklandığını, tanıkların ise müştekinin akrabaları olduğunu ve asılsız iftiralarda bulunduğu beyan ederek suçlamayı kabul etmemiştir.
Sanık hakkındaki kamu davasına esas iddianamede anlatım konusu yapılan eylem ise, şüphelinin suç tarihi ve öncesinde kendisini avukat gibi tanıtıp avukatlık ünvanını kullanığı, ifadelerine başvurulan ... ve ve ... isimli tanıklarla avukatlık mesleğinin konusuna giren hukuk işlemler hakkında konuştuğu ve bu suretle atılı suçu işlediği şeklindedir.
1136 sayılı Kanun"un 63/3. maddesinde, “Avukatlık yapmak yetkisini taşımadıkları halde muvazaalı yoldan alacak devralarak ve kanunların tanıdığı başka hakları kötüye kullanarak avukatlara ait yetkileri kullananlar”ın cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır.
1136 sayılı Kanun"un 35. maddesindeki, “Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.
Baroda yazılı avukatlar birinci fıkradakiler dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler.” şeklideki düzenleme ise avukatlara ait hak ve yetkilerin kapsamını belirlemektedir.
Sanığın çevresine kendini avukat olarak tanıtması veya dava takibi yapmak üzere menfaat temin etmek istemesi şeklindeki eylemler atılı suçun oluşmasına yeterli değildir. Suçun oluşması, avukatlara ait hak ve yetkilerin kullanılmasına bağlıdır. Somut olayda ise bu husus gerçekleşmemiştir.
Sanığın kendisini avukat olarak tanıtıp kişilerden menfaat temini ise hazırlık hareketlerinin aşılması halinde Dolandırıcılığa teşebbüs veya tamamlanması halinde de Dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilebilecek bir durumdur. Dosya kapsamından bu hususa ilişkin bir halin de mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.
İzah edilen gerekçe ile Yüksek Daire onama kararına itiraz etmek gerekmiştir.
SONUÇ VE İSTEM : “Yukarıda açıklanan nedenlerle, itirazımızın kabulü ile Yüksek Dairenizin 11/02/2016 gün ve ... Esas ... Karar sayılı kararınızın düzeltilmesi, yukarıda açıklanan hususlar nazara alınıp sanık hakkında atılı suçun oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının BOZULMASI, itirazımız yerinde görülmez ise itiraz hususunda bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesi itirazen arz ve talep olunur.”
İsteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
II- KARAR
1) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/03/2016 tarih ve ... sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan 6352 sayılı Kanun ile değişik CMK"nın 308/3. maddesi gözetilerek itirazın kabulüne,
2) Dairemizin 11/02/2016 tarih ve ... Esas ... karar sayılı onama kararının kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
Sanığın, kendisini çevresinde avukat gibi tanıtıp, tanıklar ... ve ... ile davalarına bakabileceği hususunda görüşmeler yapması şeklinde gerçekleşen eylemlerinin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 35/1. maddesinde sayılan yalnız avukatların yapabileceği işlerden olmayıp aynı Kanun"un 63/3. maddesindeki suçu oluşturmayacağı, eylemler neticesinde herhangi bir menfaat temin edilmemiş olup, hazırlık hareketleri aşılmamış olmakla dolandırıcılık yada dolandırıcılığa teşebbüs suçunu da oluşturmayacağı gözetilerek, atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 31.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi