20. Hukuk Dairesi 2014/4893 E. , 2014/6685 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, 4342 sayılı Kanuna göre yapılan tespitte mera olarak belirlenen 375 ada 5 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, mera tahsis komisyon kararının iptali ile taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescilini talebi ile dava açmıştır. Çekişmeli ...İlçesi, ... Beldesi 375 ada 5 parsel sayılı taşınmaz, yörede 2007 yılında yapılan ve 03.12.2007 - 02.01.2007 tarihleri arasında ilân edilen mera tahsis komisyon kararıyla mera olarak tahsis edilerek parsel numarası verilmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüyle 375 ada 5 sayılı parselin içinde kalan ve (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen toplam 74354,37 m2"lik kısımların tesbit ve tahdidinin iptaliyle orman vasfıyla Hazine adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen kararın davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.11.2012 gün ve 2012/12155 - 2012/12739 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Çekişmeli taşınmazın kısmen orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığından Orman Yönetiminin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemece çekişmeli taşınmazın (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımlarının orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığından (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen toplam 74354,37 m2"lik kısmın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de, karara dayanak alınan fennî bilirkişi raporunda çekişmeli 375 ada 5 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan ve orman sayılmayan kısımlarının yüzölçümleri ile orman sayılan kısımlar bir bütün olmadığından bu kısımların yüzölçümleri ayrı ayrı hesaplanarak infaza elverişli kroki çizilmemiş, sadece orman bilirkişi raporunda orman sayılan yerlerden olduğu bildirilen (A), (B) ve (C) harfli kısımlarının toplam yüzölçümü hesaplanmış olup, bu rapor infaza yeterli değildir. İnfaza elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması usûl ve kanuna aykırıdır.Bu nedenle; dava dosyası, keşif sırasında dinlenen fennî bilirkişi...ye verilerek çekişmeli 375 ada 5 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılan (A), (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımlarının ayrı ayrı yüzölçümleri ile orman sayılmayan kısmının yüzölçümünün hesaplandığı ölçekli ve infaza elverişli krokili ek rapor alınarak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, infaza elverişli olmayan krokiye dayanılarak (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen toplam 74354,37 m2"lik kısmın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırıdır” denilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulü ile; dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Beldesinde kain 375 ada 5 parsel no ile... Yaylası adıyla ve mera vasfıyla tesbit ve tahdidi yapılan 273403,86 m2 yüzölçümlü taşınmazın fen bilirkişisi...tarafından düzenlenen 02.01.2011 tarihli ek rapor ve ekindeki kroki ile fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 12/12/2013 tarihli rapor ve ekindeki kroki de, yeşile boyalı olarak (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen toplam 74396,23 m2"lik kısmının vaki tesbit ve tahdidinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mera tahsis komisyon kararının iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yargılama sırasında 2011 yılında arazi kadastrosu ile birlikte 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.