23. Hukuk Dairesi 2016/3414 E. , 2019/919 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin, davalının da aralarında bulunduğu arsa sahipleriyle yaptığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak bir takım masraflara giriştiğini, fakat davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğradığı zararların karşılığı olarak 50.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin yaşlı ve okuma yazma bilmemesi nedeniyle incelemeden projeye onay verdiğini, kendisine 100 m² daire verileceğinin vaad edildiğini, sonradan dairelerin 60-70 m² olacağını öğrendiklerini, aldatıldığını anlayan müvekkilinin bu nedenle sözleşmeyi feshettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, henüz yapı ruhsatının alınmadığı ve mimari projenin onaylanmadığı safhada davalı arsa sahibinin sözleşmeyi feshettiğine daire davacı yükleniciye ihtarname gönderdiği, davalı arsa sahibine arsa payı ile orantılı, kullanışlı ve diğer arsa sahiplerine verilenden daha kötü olmayacak şekilde daire verilmesi gerekirken, çizilen taslak projede bu hususların gözetilmediği, davacı yüklenicinin bu nedenle kusurlu olduğu, davalı arsa sahibinin de okuma yazma bilmemesine rağmen teknik bir uzmanın yardımını almadan sözleşme imzalamış olması nedeniyle kusurlu bulunduğu, bu itibarla, sözleşmenin feshinde her iki tarafında kusurlu görüldüğü, sözleşmenin tarafı olan diğer arsa sahiplerinin de feshi benimsediklerini bildirdikleri, davacı yüklenici 45.000,00 TL tutarında demir aldığını bildirmiş ise de, henüz inşaata başlanmadığı, inşaat alanında da demire rastlanmadığı, bu masrafı yapılmış olsa bile başka bir inşaatta kullanılmasının mümkün olduğu, bu yönden bir zarar oluşmadığı, fakat, noter masrafı, belediye harçları, vergi ödemesi, aplikasyon bedeli, tellaliye hizmet bedeli, temel sondaj bedeli ve laboratuvar deney bedeli masrafları için yaptığı toplam 13.148,24 TL tutarındaki masraftan, davalı arsa sahibinin payına düşen 4.362,14 TL’yi talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 4.362,14 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin incelenmesinde;
Davacı vekilinin temyiz dilekçesi, davalı vekiline 02.03.2016 günü tebliğ edilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından HUMK"nın 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, 21.03.2016 günü harcı yatırılıp, katılma yolu ile temyiz edilmiştir.
.../...
S.2
01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas,1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, davalı tarafından peşin yatırılan temyiz harcının talep halinde kendisine iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.