8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/14762 Karar No: 2019/5474 Karar Tarihi: 23.05.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/14762 Esas 2019/5474 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2017/14762 E. , 2019/5474 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacı ..."ın murisi eşi.... 17.04.1984 tarihinde ölümünden sonra 30.10.1991 tarihinde kızı olarak nüfusuna kaydedilen 19.11.1982 Mindehheim doğumlu ... isimli şahsın nüfustaki kaydının iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonunda Mahkemece; müteveffa..."ın mezarından alınan örneklerle DNA incelemesi yapılması istenmiş, ... Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin 19/03/2015 tarihli raporunda, dokunulduğunda dağılabilen yapıda eski görünümlü kemik parçalarının tekrarlanan DNA çalışmalarına cevap vermediğinin bildirildiği, böylece tarafların yazılı ve sözlü beyanları, mahkemenin 2012/722 Esas ve 2013/371 Karar sayılı kararının bozma öncesi toplanan kanıtlar ile tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirildiği, Nalan"ın Af Kanunu ile... kızı olarak tescil edilmesi nedeni ile davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak devam edip Nüfus Kanunu"na göre hüküm kurmak gerektiği, tescil sırasında geçerli bir tebliğin yapıldığının nüfus cevaplarından anlaşılamadığı, ortada geçerli bir tebligatın varsayılamayacağı, ... Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin 06/10/2015 tarihli yazılarında tüm şahısların baba, anne, çocuk bir arada değerlendirilmesi gerektiği,..."dan alındığı bildirilen örneklerin, DNA çalışmalarına cevap vermediği gerekçesi ile kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bu davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda muris..."ın mezarından alınan donelerin DNA incelemesinde sonuç vermediği bildirilmiş ise de ... Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin 06.10.2015 tarihli ve 1141 sayılı yazısında, aynı anne ve baba çocuklarından alınan örneklerle yapılan DNA incelemesinin, çocukların aynı anne ve babanın çocukları olduğunu net olarak ortaya koymamakla beraber ihtimali olarak bir değerlendirme sunacağının bildirilmesi karşısında, Mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak davacı ..."nin ölümünden sonra davaya katılan ve baba..."ın çocukları olan kişiler ile davalı ... arasında (özellikle aynı cinsiyette olan kişilerden alınacak örnekler ile) DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. Mahkemece, davalı ... ile baba bir kardeşleri (özellikle kızkardeşi) arasında DNA incelemesi yaptırılarak raporda belirtilen olasılıkta gözönünde tutularak tüm deliller birlikte değerlendirilip bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 23.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.