19. Ceza Dairesi 2015/3755 E. , 2016/14242 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Sanık hakkında 2004 sayılı Kanun"un 331 ve 332. maddelerine aykırılık suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Şikayetçi vekilinin 03.01.2012 havale tarihli dilekçesiyle sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğinin anlaşılmasına karşın, İİK"nın 354. maddesi uyarınca sanık hakkındaki davaların düşmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki davaların şikayetten vazgeçme nedeniyle İİK"nın 354. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
2- Sanık hakkında 2004 sayılı Kanun"un 333/a, maddesine aykırılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
3- Sanık hakkında 2004 sayılı Kanun"un 337/a maddesine aykırılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509, 513, 21.02.2012 tarih ve 2011/506, 510, 511 ve 611 Esas sayılı kararlarında açıklandığı üzere, İİK"nın 337/a maddesinde düzenlenen “ticareti usulüne aykırı terk etmek” suçunun ticaret şirketleri müdür ve yetkililerince de işlenmesi mümkün olduğu cihetle, ticaret şirketi yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi bu durumu on beş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, borçlu ticaret şirketinin ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılarak ve kayıtlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğü"nden mükellefiyetinin devam edip etmediği sorularak, sonucuna göre hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 31.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.