12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/6608 Karar No: 2010/19016 Karar Tarihi: 13.07.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/6608 Esas 2010/19016 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/6608 E. , 2010/19016 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 30/12/2009 NUMARASI : 2008/835-2009/2530
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İcra takibinin şekline göre her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerektiğinden sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde ancak o zaman, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılır. Tebligat Tüzüğü"nün 18. maddesinde selahiyetli kişilerin bulunmadığının tebligat belgesinde gösterilip bunun açıklanması lüzumu hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, tebligat belgesinin incelenmesinde; borçlu Altuntaş Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına gönderilen örnek 9 nolu ödeme emrinin “Nazmiye Koşar” imzasına tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu hali ile yukarıda yer alan açıklamalara uygun yapılmadığı belirlendiğinden tebliğ işlemi usulsüzdür (HGK. 22.06.1988 tarih ve 1988/12-266 ). 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. O halde, mahkemece, tebliğ tarihinin 7201 sayılı Kanunun 32. maddesi gözetilerek düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.