Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/11338 Esas 2020/17625 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11338
Karar No: 2020/17625
Karar Tarihi: 27.10.2020

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/11338 Esas 2020/17625 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, yakalandığında gerçek kimliğini ibraz etmek yerine mağdura ait nüfus cüzdanını ibraz ettiği için \"kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak\" kabahatini işlemiş ve idari para cezasına çarptırılmıştır. Ancak, sanığın \"resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma\" suçunun unsurlarının oluşmadığına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nın 206. maddesi \"resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu\"nu, 268/1. maddesi \"başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu\"nu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 20/1. maddesi \"kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak\" kabahatini, 40/1. maddesi ise \"kimliği bildirmeme kabahati\"ni düzenlemektedir.
8. Ceza Dairesi         2019/11338 E.  ,  2020/17625 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur.
    Somut olayda, hakkındaki yakalama kararları nedeniyle polis ekipleri tarafından yakalandığı esnada kimliği istenilmesi üzerine, sanığın mağdura ait nüfus cüzdanını ibraz ettiği ve hemen sonrasında gerçek kimliğini ibraz ettiği, hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma" suçunun unsurlarının oluşmadığı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğunun gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre aynı Yasanın 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının eylemin gerçekleştiği 14.05.2015 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK.nın 322 ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 27.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.