
Esas No: 2014/5838
Karar No: 2014/7419
Karar Tarihi: 04.06.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/5838 Esas 2014/7419 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2013
NUMARASI : 2013/198-2013/203
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.11.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, tapu iptali tescil ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.
Davacı A..Köyü Tüzel Kişiliği vekili, köylerine ait kadim meraların kadastro tespit çalışmaları sonucunda ham toprak vasfı ile davalı Hazine adına tescil edildiğini, .. .. ada .., .. ada..ada..ve ..parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların tapularının iptali ile mera olarak sınırlandırılıp özel siciline kaydına karar verilmiş; Hükmün davalı vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 17.01.2012 tarihli 2012/13431-2013/462 Esas ve Karar sayılı ilamı ile özetle “...dava konusu taşınmazların davacı köye ait mera olduğu ispatlanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasına göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. Dava konusu.. ada .. ve .. ada .. parsel sayılı taşınmazların…ham toprak vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş ve hüküm kesinleşmiştir. Kesin hüküm bulunduğundan bu parseller hakkındaki davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir...” şeklindeki gerekçe ile karar bozulmuştur.
Bozma sonrası 09.10.2013 tarihli oturumda mahkemece bozma ilamına uyulmasına, 04.12.2013 tarihli hüküm ile .. ada ..ve.. ada .. parsel sayılı taşınmazlara ilişkin açılan davanın reddine karar verilmiş, hükmün gerekçesinde diğer parseller yönünden kısmi kesinleştirme şerhi verilerek bu iki parsel bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, gerekçe kısmında diğer taşınmazlar bakımından kesinleştirme şerhi verildiği belirtilerek dava konusu 9 adet taşınmazdan 2 tanesi hakkında hüküm kurulması, diğerleri hakkında hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 04.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.