
Esas No: 2021/15071
Karar No: 2022/681
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/15071 Esas 2022/681 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet hükmü verilmiştir. Ancak yapılan incelemede, deliller yeterli ve kesin olmadığından, sanık beraat etmelidir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu hukuka aykırı biçimde hareket özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Suçun manevi unsuru, failin mağduru şahsi özgürlüğünden yoksun bırakmaya yönelik hareketleri gerçekleştirmesi ve istemesidir. Mahkeme kararı, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince bozulmuştur. Kanun maddeleri detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmelidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Bozmaya uyularak, yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanıklar müdafinin tanıkların beyanlarının çelişkili olduğuna, katılanın farklı beyanlarda bulunduğuna, zor kullanma olmadığına, sanık ... ile katılanın aralarında husumet bulunduğuna, market borçları nedeniyle alacaklıların kendisini rahatsız ettiğinden katılanın bu başvuruda bulunduğuna, suçun unsurları oluşmadığına, sanığın suçu işlemediğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.01.2019 tarih ve 2017/14-548 (E), 2019/1 (K) sayılı kararı ile birçok kararda vurgulandığı üzere, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile cezalandırılmak istenen husus, bireylerin hareket özgürlüğünün hukuka aykırı biçimde kaldırılması ve sınırlandırılmasıdır. Bu husus madde gerekçesinde de "Bu suç ile korunan hukuki değer, kişilerin kendi arzusu ve iradesi çerçevesinde hareket edebilme hürriyetidir." şeklinde ifade edilmiştir.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, serbest hareketli bir suç olduğundan, bir yere gitme veya bir yerde kalma özgürlüğünün kaldırılması neticesini doğurabilecek her türlü hareket ile işlenebilecektir. Mağdurun bir yere gitme veya kalma özgürlüğünün ihlal edilmesi sonucunun doğması kaydıyla suç her yerde ve zamanda işlenebilir.
Suçun manevi unsuru ise; failin mağduru şahsi özgürlüğünden yoksun bırakmaya yönelik hareketleri gerçekleştirmesi ve istemesi, yani genel kasıttır.
Somut olayda; sanık ...'ın boşanma aşamasında olduğu katılan ...'in eşyalarını almak istemesi üzerine yeni kiraladığı eve götürdüğü, katılanı bir anda kolundan tutarak içeri itekleyip evin kapısını kapattığı, aralarında tartışma çıkması üzerine tanıklar ... ile ...'ın peşlerinden eve gelerek içeri girmek istediği ancak sanık ...'ın kapıyı açmadığı, bu sırada sanığın babası olan diğer sanık ...'ın oğlu ...'a bağırarak kapıyı açtırtıp evin içine tanık ... ile birlikte girdiği, işyerinin devri konusunda bir sözleşme imzaladıktan sonra tarafların birlikte evden ayrılarak işyeri olan markete gittikleri burada tanık ...'ın doldurduğu 40.000 TL bedelli arkasında marketin devrinden sonra hükümsüz olacağına dair şerh içeren senedin düzenlendiği, katılan ...'in senedi imzaladıktan sonra iş yerinden ayrıldığı ve ertesi gün Noter'de işyerinin devrini gerçekleştirdikten 9 gün sonra şikayetçi olduğu anlaşılmakla; sanık ...'ın katılanın bir yerde kalma veya gitme özgürlüğünü kısıtlama kastıyla hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı şuçtan beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.01.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.