12. Ceza Dairesi 2013/15103 E. , 2014/3729 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Haberleşmenin gizliliğini ihlal etme
Hüküm : Beraat
Haberleşmenin gizliliğini ihlal etme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; olay tarihinde, ....Büyükşehir Belediyesi Başkanı olan ve görevi gereği kamuoyu tarafından tanınan katılan hakkında, sanığın sorumlu yazı işleri müdürü olduğu .... Gazetesinin 21.02.2010 tarihli nüshasının 1. ve 12. sayfalarında, “Telekulak tam gaz, bir kaset de .... ve ...."nun" ve "bu da .... - .... kaseti" başlıklı haber içeriğinde, "...: Vekilleri fitiller, bu işi çözerim. Art arda gelen ses kasetlerine dün bir yenisi daha eklendi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı .... ile ....Büyükşehir Belediye Başkanı arasında geçtiği öne sürülen konuşmaların kaydında oldukça ilginç diyaloglar var. Ses kaydının dün yayınlandığı sitenin adı metinozkanvadisi.com. Ses kaydına göre, geçen yıl haziran ayında ...Cumhuriyet Başsavcılığı"nca ABD Büyükelçiliği"ni çevreleyen yapılaşmaya ilişkin yargı kararını uygulamadığı için "görevini kötüye kullandığı" gerekçesiyle hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istenen kayıttaki diyaloglara göre "Yasada yazılı hallerden başka hangi nedenle olursa olsun görevini kötüye kullanan memur derecesine göre bir yıldan üç yıla kadar hapsolunur" denilen TCK"nın 240. maddesi için büyük bir sorun. İşte Anayasa Profesörü, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı..."li .... ile Belediye Başkanı .... arasında geçtiği öne sürülen konuşmanın dökümü" denilerek taraflar arasındaki konuşma içeriklerinin yayımlandığı olayla ilgili olarak, katılanın şikayeti üzerine başlatılan adli soruşturma sonucunda sanık hakkında açılan davanın yargılaması sonucu, ses kaydının daha önce yayınlanmış olması karşısında gizliliğinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiş ise de;
Haber içeriğinin görünür gerçeğe uygun olması, kamuya mal olmuş katılanın, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı sıfatını taşıyan milletvekili ile, hakkında açılan davanın dayanak maddesi olan TCK"nın 257. (765 sayılı TCK"nın 240.) maddesindeki ceza miktarının alt ve üst sınırlarının, yasa değişikliği ile düşürülmesi konusunda yaptığı konuşmalara ilişkin haberin yapılmasında, yürüttüğü kamu hizmetinin niteliği ve toplum içindeki konumu gereği, kamu yararı ve toplumsal ilginin bulunması, haberi yapılan konunun güncel olması, haberde kullanılan ifadelerin ve haberle beraber yayımlanan fotoğrafın, habere konu olayla fikri bağlantısının bulunması, haberin verilişinde tahkir edici bir dil kullanılmayıp, ölçülülük ilkesinin ihlal edilmemiş olması karşısında, yayımlanan haberin, basının haber verme hakkı sınırları içerisinde kalması sebebiyle, katılanın özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğinin kabulü mümkün olmadığı gibi, haberde yer alan sözlerin, katılanın küçük düşmesine yol açan değer yargısı içerecek, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olmayıp, kullanılan üslupla konunun okuyucuya aktarılması sırasında, hukuka uygun çerçevenin dışına çıkılmadığı ve katılanın hakarete uğradığından da söz edilemeyeceği anlaşılmakla tebliğnamede yer alan, “oluşa ve dosya içeriğine göre, aynı suçun başkalarınca da işlenmiş olmasının beraat nedeni olmayacağı, yeterli ve yasal olmayan gerekçe ile mahkumiyet yerine, yazılı şekilde beraat kararı verildiği” gerekçesiyle beraat hükmünün bozulmasını öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sübuta ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 17.02.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OYLAR:
Yasal olmayan yöntemlerle, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliği ihlal edilerek konuşma ve görüşme içeriklerinin kaydı suretiyle elde edilen bilgi ve konuşmaların hukuka aykırı olarak sanığın sorumlu olduğu basın yoluyla yayınlanması nedeniyle haberleşmenin gizliliği ihlal edildiği dosya kapsamıyla subut bulunduğundan; sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken sanığın beraatine dair mahal mahkeme hükmünün bozulması yerine onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne muhalefet ediyoruz.