7. Ceza Dairesi 2014/10146 E. , 2016/82 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Müşteki... idaresinin temyizi üzerine yapılan incelemede;
Kamu davasından haberdar edilmesine rağmen usulüne uygun dilekçe ile veya sözlü olarak katılma talebinde bulunmadığı için müdahillik sıfatı kazanmayan ... İdaresi"nin temyize hakkı bulunmadığından, müşteki ... idaresi"nin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa"nın 8.maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK.nun 317.maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II- Sanığın temyizi üzerine yapılan incelemede ise;
01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasa"nın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK"nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasa"nın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı Yasa"nın 106. maddesi uyarınca hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK."nun 322. maddesi uyarınca Hükümden "ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin" ifadesinin çıkartılması ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.01.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
CMK.nun suç ve karar tarihinde yürürlükte olan 231/6. maddesine göre, Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekmektedir.
CMK"nun 231/5. maddesine göre de, Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.
Buna göre, dava konusu olayda, sanık oluşmuş olan kamu zararını gidermiş, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamıştır. Ayrıca Mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olarak gerekçe gösterdiği sanık hakkındaki 2011/16 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihi, bu davaya konu suç tarihinden sonraki bir tarih olan 22/03/2011 tarihidir.
Yerel Mahkemece, kısa kararda, sanığın petrol kaçakçılığı suçundan ceza aldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde aynı suçu işlemekle sanığın petrol kaçakçılığı suçunu tekrar işlemeyeceği yönünde mahkemede vicdani kanaat oluşmadığı gerekçesi ile, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş, gerekçeli kararda ise, sanığın daha evvel kasıtlı bir suçtan mahkum olması sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği belirtilmiştir.
Yerel Mahkeme kararındaki gerekçe kendi içinde çelişkili olduğu gibi, yetersiz ve yasal olmayan gerekçe ile, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir, önceki hüküm açıklanmamış olup, mahkumiyet kararı sayılamadığı gibi, davaya konu suç tarihinden sonra kesinleşmiştir, bu nedenle önceki ve açıklanması geri bırakılmış olan hükmün, sonraki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına gerekçe gösterilemez olduğu, yerel mahkemenin kararının bozulması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan (CMK"nun suç ve karar tarihinde yürürlükte olan 231. maddesi gereğince) onama kararı yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz. 19/01/2016