17. Hukuk Dairesi 2018/6303 E. , 2020/4757 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin ... Mahallesi, ... Sokak, No: ..."de yer alan 1-2 nolu, 1-2. kat dairelerin maliki olduğunu ve terör saldırılarına karşı davalı ... şirketine sigortalattığını, terör operasyonları sırasında mülkün enkaz haline geldiğini, olayla ilgili ... Kaymakamlığı nezdinde incelemeler başlatıldığını, davalı şirketle 1 nolu daire için 9041757, 2 nolu daire için 9041902 nolu poliçelerin düzenlendiğini, davalı şirketin poliçede yer alan klozlar dahilinde (başta terör kapsamındaki teminatlar, ek teminatlar, enkaz kaldırma masrafları olmak üzere ilgili tüm teminatlar dahilinde) müvekkilinin meydana gelen zararlarını poliçe limiti dahilinde karşılaması gerektiğini, davalıya 25/07/2016 tarihinde başvuru yapıldığını, ancak zararlarının karşılanmadığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000,00 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 01.11.2017 havale tarihli ıslah dilekçesinde, maddi tazminat talebini, bilirkişi raporu doğrultusunda, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bina zararı için 144.717,30 TL, eşya zararı için 41.586,25 TL olmak üzere toplam 186.303,55 TL"ye yükseltmiş, 08.09.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle görev ve yetki itirazında bulunmuş, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun gereğince terör nedeniyle mağdur olan vatandaşların zararlarının Valiliğe bağlı Zarar Tespit Komisyonunca tespit edilerek Valilik kaynaklarından ödenmesi gerektiğini, bu nedenle dava konusu taşınmaz ile ilgili bu komisyondan bilgi istenmesi gerektiğini, davacı tarafça herhangi bir başvuru yapılıp yapılmadığının ve zararın tazminine ilişkin tespit olup olmadığının sorulmasını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, poliçe özel şartları nedeniyle % 5 oranında muafiyet uygulanması gerektiğini, dava tarihinden yasal faiz ile sorumlu olduklarını, davacı tarafın iddialarını belgelerle ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davanın kabulü ile 186.303,55 TL sigorta tazminatı alacağının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, hükmolunan alacağa (davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu gözetilerek) dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, dair karar verilmiş, karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, Klasik Konut Yangın Sigorta Poliçesi kapsamında tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, terör saldırıları sırasında adına kayıtlı ve davalı ... şirketine sigortalı bulunan 2 adet dairesinin zarar gördüğünü belirterek tazminat talebinde bulunmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen 9041902 ve 9041757 nolu Klasik Konut Yangın Sigorta Poliçeleri incelenmiş olup, 29.12.2015 tanzim, 29.12.2015-2016 vade tarihli olduğu, 15.11.2016 tarihli ve 290078 ile 290 077 dosya nolu ekspertiz raporları ve ekindeki fotoğraflara göre, poliçe vade tarihi içerisinde terör olayları nedeniyle binanın zarar gördüğü anlaşılmaktadır.
Dosya arasına alınan Mardin Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 05.10.2018 tarihli yazısında davacı ile ilgili olarak yapılan inceleme sonucu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca ... İli ... İlçesinde çalışmaları yürütmek üzere "6306 sayılı Kanun kapsamında Mardin İli Nusaybin İlçesinde ilan edilen riskli alanın içerisinde bulunan proje alanında Hak Sahipliği Tespiti ve Gayrimenkul Değerleme, Kentsel Tasarım Projesi (Ön Proje), Matematiksel ve Finansal Model (Teknik Rapor), Uzlaşma Süreci, Tüm Verilerin ve Sürecin Coğrafi Bilgi Sistemi Ortamında Hazırlanması ile planlama alanında Revizyon İmar Planı ve Mevcut Durum Analizi, İmar Uygulaması" yapılan ihale sonucu, Mardin İli Nusaybin İlçesinde kurulan Uzlaşma Komisyonu ile yıkım yapılan ve arsası TOKİ proje alanında kalan taşınmazlara ilişkin, TOKİ"den konut almaya karşılık 2 bağımsız bölüm için Muvafakatname imzaladığı ve Ekim 2018 tarihi itibariyle toplam 48.280,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca 6306 sayılı Kanun gereğince riskli alanda kalan ve binaları yıkılan vatandaşlara Mart 2016 tarihinden başlamak üzere 36 ayı geçmemek şartı ile TOKİ konutları teslim edilene kadar kira ödemelerinin devam edeceği belirtilmiştir.
Ayrıca Mardin Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Komisyon Başkanlığının 03.10.2018 tarihli yazısında, davacının Komisyona müracaatının olduğu, Komisyonca halen incelendiği, henüz bir karar verilmediği, iş bu dava sonuçlanıncaya kadar da davacının dosyasına ödeme yapılması konusunda herhangi bir karar verilmeyeceği belirtilmiştir.
20/10/2004 tarihli ve 25619 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Yönetmeliğin 23. Maddesinin (c) bendinde "Sigorta şirketlerince veya ilgili mevzuata göre kamu kurum ve kuruluşları ile sosyal güvenlik kuruluşlarınca karşılanan tazminatlar ile tedavi ve cenaze giderleri" mahsup edilecek miktarlar arasında sayılmıştır.
Hükme esas alınan sigorta hukukçusu Erol Ergin tarafından hazırlanan 21.09.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda, poliçede yer alan terör klozu nedeniyle davacıya ödeme yapılması gerektiği tespiti doğru ise de, raporun hesaplamaya ilişkin bölümünde bina bedeli için "dava konusu binanın yeniden inşa bedeline ilişkin hesaplamanın uzmanlık alanında olmadığı" belirtilerek Eksper Sinan Türkay tarafından hazırlanan 15.11.2016 tarihli ekspertiz
raporlarındaki bedellerin hesaplamada aynen kullanıldığı, eşya bedeli için davacı sigortalının beyan ettiği liste değerlendirilerek %5 muafiyet düşüldükten sonra zemin kat ve ara kat için toplam 41.586,25 TL hesaplandığı belirtilmiştir.
Bu durumda, yapılması gereken, öncelikle, açıklanan mevzuat gereği, Mardin Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 05.10.2018 tarihli yazısında davacıya ödendiği belirtilen 48.280 TL ile ödemeye devam edilen miktarın (Bilirkişi raporunun aksine) hangi nedenle ödendiğinin (bina, eşya, kira vs) ilgili kurumdan sorularak tespit edilmesi, ardından konusunda uzman bir inşaat, (elektronik eşyalarında zarar gördüğü dikkate alınarak) bir makine mühendisi ve bir mobilya-tekstil alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak gerçek zararın belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile bina bedeli ve eşya bedelinin tespiti konusunda alanında uzman olmayan bilirkişinin belirlediği tazminat miktarı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.