Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7425 Esas 2016/5096 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7425
Karar No: 2016/5096
Karar Tarihi: 25.04.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7425 Esas 2016/5096 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bir şirkette ortak olarak bulunduğu dönemde, yetkisi bulunmamasına rağmen şirket hesabına ait bir çeki imzalayarak başka bir kişiye ciro ettiği ve haksız menfaat sağladığı iddiasıyla nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılandı. Katılanın ifadeleri ve ticaret sicil memurluğunun incelemesi sonucunda maddi gerçeğin aydınlatılması için sanığın savunmasının detaylı şekilde alınarak bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği sonucuna varıldı. Bu nedenle sanık beraat etti. Karara gerekçe olan kanun maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi olarak belirtildi.

23. Ceza Dairesi 2015/7425 E. , 2016/5096 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, kurucu ortağı olduğu ... Limited Şirketinin hesabına ait, 29/11/2007 düzenleme tarihli, keşide yeri ... olan ve 12.000 TL bedel içeren çeki, anılan şirkette yetkisi bulunmadığı halde imzaladıktan sonra bir ticari alışveriş karşılığında katılana vererek haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda;
Katılanın aşamalarda verdiği ifadelerinde; 2007 yılının Kasım ayında sattığı üzüm karşılığında sanığın cebinden çıkardığı söz konusu çeki kendisine verdiğini ve bankaya ibrazında karşılıksız kaldığını beyan ettiği, sanığın aşamalarda verdiği ifadelerinde ise; katılan ile arasında üzüm alışverişinin olmadığını, söz konusu çeki ortağı olduğu şirketin paraya ihtiyacı olduğundan para karşılığında ciro ederek katılana verdiğini, çekin, şirkette o dönem çek keşide etme yetkisi bulunan ... tarafından imzalanmış olabileceğini belirttiği, ... Ticaret Sicil Memurluğunun yazısına göre; sanığın, çekin keşide edildiği dönemde çek keşide etme yetkisinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve sanığın savunmalarının doğruluğunun denetlenebilmesi için; sanığın savunmalarda geçen ..."ın duruşmaya çağrılarak ayrıntılı ifadesine başvurulması, söz konusu çekin kendisi tarafından düzenlenip düzenlenmediği hususunun sorulması ve çek keşide etme yetkisinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve gerektiğinde yazı ve imza örnekleri alınarak bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun yeniden takdir tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.