19. Ceza Dairesi 2015/34070 E. , 2016/14200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1- 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 41. maddesinde "Kişisel çıkar amacı olmasa bile diplomasız olarak diş hekimliği mesleğine ilişkin herhangi bir muayene veya müdahale yapan, diş hekimliği klinik hizmetleri ile ilgili işyeri açanların meslek icraları durdurulur. Bu kimseler hakkında üç yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur", aynı kanunun Ek-7.maddesinde ise "Diş protez teknisyenleri; sahip oldukları diploma veya belgelerin hak kazandırdığı unvanlardan başkalarını kullanamazlar, hastalarla doğrudan doğruya mesleki ilişkiye giremezler, laboratuvarlarında münhasıran diş hekimliği mesleğini icra etmekte kullanılan araç ve gereçleri bulunduramazlar, ek 4"üncü maddenin belirlediği sınırlar dışında herhangi bir çalışma yapamazlar, tavsiyede bulunamazlar, yukarıdaki fıkra hükmüne aykırı hareket eden diş protez teknisyenleri, 41"inci madde hükümlerine göre cezalandırılır" şeklindeki düzenlemeler karşısında; anılan Kanun"un 41. maddesindeki suçun, kişinin diplomasız olarak hastaya yönelik muayene veya müdahalede bulunması yada diş hekimliği klinik hizmetlerine ilişkin işyeri açması, ek 7. maddesindeki suçun ise; diş protez teknisyenlerinin hastalarla doğrudan ilişkiye girmesi veya laboratuvarlarında diş hekimlerinin kullanabileceği nitelikte malzemeleri bulundurması ile oluşacağı cihetle; davaya dayanak alınan 11.05.2011 tarihli denetim tutanağında işyerinde diş hekimliği faaliyetine ilişkin hangi malzemelerin ele geçtiğinin yazılmaması, sanığın suçlamaları kabul etmeyerek işyerinin faaliyette bulunmadığını, diş hekimi arkadaşı ile birlikte kiraladıklarını savunması, tutanak düzenleyicilerinden ..." ın aletlerin tutanağa tek tek yazıldığını ve fotoğraflandırmanın yapıldığını ve işyerinde kimsenin bulunmadığını, tanık ..." un ise; içeride hasta bulunduğunu ve muayene yapıldığını beyan etmeleri, dosya içinde tanık beyanında geçen fotoğrafların bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için, teknisyen olduğunu savunan sanığın diş protez teknisyeni olduğuna dair belgesinin araştırılması, Sağlık İl Müdürlüğünden işyerinde yapılan denetim sonucu hangi malzemelerin tespit edildiğinin ve buna ilişkin fotoğrafların bulunup bulunmadığının sorulması, ele geçen malzeme bulunduğu takdirde niteliklerinin belirlenmesi maksadıyla bilirkişi raporu alınması, tutanak düzenleyicilerinin beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve gerektiği takdirde dinlenmeyen diğer iki tutanak düzenleyicisinin de dinlenmesi, olaydan sonra 23.09.2011 tarihinde kollukça yapılan tespitte, sanığın işyerinde diş hekimi ..." ın olduğu ve adı geçen hekimle birlikte işyerini açtıklarının tespit edilmesi hususu da suç kastı bakımından karar yerinde tartışıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre ise;
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30.03 2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.