Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/7266
Karar No: 2020/11231
Karar Tarihi: 09.11.2020

Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/7266 Esas 2020/11231 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesi, nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından suça sürüklenen çocuk Süleyman Tanrıverdi'ye 1 yıl 8 ay hapis ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına karar verdi. Ancak Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma ihbarında bulunması üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. İhbarname'de çocuğa tanınması gereken hakların verilmediği, ceza indirimi yapılmaması ve sosyal inceleme raporunun alınmaması gibi nedenlerle kararın bozulması gerektiği belirtildi. Daire, dosyanın tebliğ usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle henüz kesinleşmemiş olan karara yönelik kanun yararına bozma isteğinin reddine karar verdi. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 116/1 ve 62, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150/2, 5237 sayılı Kanun'un 31/3, 53/1 ve 50/3, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35/1 ve 3.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2020/7266 E.  ,  2020/11231 K.

    "İçtihat Metni"

    KANUN YARARINA BOZMA

    Nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından suça sürüklenen çocuk Süleyman Tanrıverdi"nin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 116/1 ve 62. (2 kez) maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 51. maddesi uyarınca hapis cezalarının ertelenmesine ve 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının uygulanmasına dair Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/05/2013 tarihli ve 2012/553 esas, 2013/150 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 20.05.2020 gün ve 94660652-105-64-6542-2020-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 04.06.2020 gün ve 2020/49137 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

    MEZKUR İHBARNAMEDE;

    Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanmamış ise de, Mahkeme tarafından 11/01/2013 tarihinde alınan ifadesi sırasında suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını ikmal ettiği anlaşıldığından, bu husus kanun yararına bozma konusu yapılmamıştır. Ancak;
    1-Kayden 10/04/1994 doğumlu olup, suçun işlendiği 15/09/2011 tarihinde 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan 5237 sayılı Kanun’un 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmamasında,
    2-5237 sayılı Kanun’un 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında, aynı Kanun’un 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmesinde,
    3-Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmaması ve raporun aldırılmamış olması halinde aynı Kanun"un 35/3. fıkrası gereğince bahse konu durumun nedeninin gerekçeli kararda tartışılmamasında,
    4-Suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçu bakımından tayin olunan 5 ay hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.


    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dosya kapsamından suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilen kararın, suça sürüklenen çocuğun talimat mahkemesince savunması alınırken bildirdiği son adresi yerine doğrudan MERNİS adresine tebligat çıkarılarak 03/06/2013 günü tebliğ edilerek kararın kesinleştirildiği anlaışlmakta ise de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, suça sürüklenen çocuğun talimat mahkemesince savunması alınırken bildirdiği son adresi yerine MERNİS adresine doğrudan “MERNİS adresi” ibaresi ile çıkarılan tebligat işleminin geçersiz olduğu ve kararın usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle, kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/05/2013 tarihli ve 2012/553 esas, 2013/150 karar sayılı kararının suça sürüklenen çocuk Süleyman Tanrıverdi’ye yukarıda bahsedilen kanun maddeleri uyarınca yöntem ve usulüne uygun şekilde tebliğ edilip, yasa yollarına başvurulmadığı takdirde kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, henüz kesinleşmemiş olan karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 09/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi