Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6947
Karar No: 2020/11230
Karar Tarihi: 09.11.2020

Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/6947 Esas 2020/11230 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçundan sanık …’ın 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ancak yapılan incelemede suç tarihinde yürürlükte olmadığı belirlenen bir kanun maddesi gereği hüküm kurulması gerektiği ortaya çıktığından kararın kanun yararına bozulması istendi. Ancak dosya incelemesi sonucu verilen hükümdeki kesinleştirme işleminin usulsüz olduğu belirlendiğinden, henüz kesinleşmemiş olan karara yönelik kanun yararına bozma isteminin reddine karar verildi. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 35/1 ve 7/2. Maddeleri; 6545 sayılı Kanun’un 62. Maddesi; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2., 21/1-2. ve 23/1-8. Maddeleri ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. Maddesi.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2020/6947 E.  ,  2020/11230 K.

    "İçtihat Metni"

    KANUN YARARINA BOZMA

    Kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-h ve 35/1. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun"un 51. Maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/05/2015 tarihli ve 2014/376 esas, 2015/239 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 16.06.2020 gün ve 94660652-105-34-1570-2020-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 19.06.2020 gün ve 2020/52892 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

    MEZKUR İHBARNAMEDE;

    Sanık hakkındaki hapis cezasının aynen infazına ilişkin aynı Mahkemenin 09/03/2018 tarihli ve 2014/376 esas, 2015/239 sayılı ek kararının, Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/05/2015 tarihli ve 2014/376 esas, 2015/239 sayılı kararının kanun yararına bozulması halinde, hukuki değerden yoksun olacağı gözetilerek yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre, sanığın 10/06/2014 tarihinde Kipa mağazasından bandrolünü söktüğü viskiyi hırsızlamaya teşebbüs etmesine ilişkin olay nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-h maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile eklenen 5237 sayılı Kanun"un 142/2-h maddesinin, suçun işlendiği 10/06/2014 tarihinde yürürlükte olmadığı, dolayısıyla 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından lehe olan ve eyleme uyan anılan Kanun"un 142/1-b maddesi gereğince hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dosya kapsamından sanığın yokluğunda verilen Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/05/2015 tarihli ve 2014/376 esas, 2015/239 karar sayılı kararının, sanığın yakalama emri üzerine savunması alınırken bildirdiği adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligat parçasının adreste tanınmadığından bahisle iade edilmesi üzerine sanığın mernis adresine bu kez Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre 17/09/2015 tarihinde tebligat yapılarak temyiz edilmediğinden bahisle hükmün kesinleştirildiği anlaşılmakta ise de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesinin, “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak,
    Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanığın bilinen son ardesine çıkarılan tebligatın tebliğ edilemeden iadesi üzerine MERNİS adresine çıkarılan ve yukarıda bahsedilen şekilde yöntemine uygun olarak Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi yerine aynı Kanunun 35. maddesi gereğince yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu anlaşılmakla; kesinleştirme işleminin usulsüz olduğu, bu nedenle hükmün usulüne uygun kesinleşmediği ve sonraki tüm işlemlerin hukuken geçersiz olduğu belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/05/2015 tarihli ve 2014/376 esas, 2015/239 karar sayılı kararının sanık ...’azusulüne uygun olarak tebliğ edilip, herhangi bir kanun yoluna başvurulmaması halinde kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, henüz kesinleşmemiş olan karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 09/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi