Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3792
Karar No: 2020/7639
Karar Tarihi: 24.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/3792 Esas 2020/7639 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, 104 ada 21 parsel sayılı taşınmazda hissedar oldukları için önalım hakkını kullanmak istemişlerdir. Ancak, davalılar taşınmazda fiili taksim olduğunu ileri sürmüşlerdir. Mahkeme ise davacılardan bazıları yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar vermiştir. Ancak Yargıtay, mahkemenin dava konusu taşınmazda fiili taksim olup olmadığı hususunda yaptığı araştırmanın yeterli olmadığını belirterek keşif yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca, davacılardan biri hissesini satmış olduğu için, güncel tapu kaydının getirilerek davanın bu davacı yönünden reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
-TMK'nın 2. maddesi:dürüst davranma kuralı.
-14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı: Kötüniyet iddiası davanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
14. Hukuk Dairesi         2020/3792 E.  ,  2020/7639 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.02.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacılar ..., ..., ...,.. yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden kabulüne dair verilen 07.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vd. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, ... Ereğlisi, ... Mahallesi, 104 ada 21 parsel sayılı taşınmazda tarafların hissedar olduğunu, davacıların şufa haklarını kullanmalarını engellemek amacı ile satış bedellerini tapuda fahiş gösterilmiş olduğunu, yargılama sonunda mahkemece belirlenecek gerçek değer üzerinden dava konusu hisselerin iptali ile davacılara eşit oranda tescilini yargılama masraflarının ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
    Davacılar vekili davacılardan ..., ... ve ... ... için açmış oldukları davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
    Davalı ... vd. vekili cevap dilekçesinde, fiili taksim sebebiyle davanın reddedilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise de keşfen belirlenecek gerçek değer üzerinden depo kararı verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
    Davalı ... cevap dilekçesinde, davacıların önalım hakkını kullanmak istemelerine bir diyeceğinin bulunmadığını, ancak bedelde muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, öncelikle davanın reddedilmesini, aksi durumda tapudaki bedel üzerinden depo kararı verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacılar ..., , ..., ... yönünden davanın feragat nedeni ile reddine, diğer davacılar yönünden tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vd. vekili temyiz etmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olaya gelince; mahkemenin dava konusu taşınmazda fiili taksim olup olmadığı hususundaki yaptığı araştırma yeterli değildir. Fiili taksim olgusu mahkemece de re’sen dikkate alınması gerektiğinden öncelikle yöreyi iyi bilen mahalli bilirkişi isimleri tespit edilmeli, sonrasında yeniden keşif yapılarak mahalli bilirkişiler ve tarafların gösterdikleri tanıklar keşifte taşınmazın başında dinlenilmelidir. Önalım hakkını kullanan paydaşların ve davalılara pay satanların taşınmazdaki kullandıkları yerlerin ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Bilirkişilerden keşfi izlemeye, denetlemeye elverişli krokili rapor hazırlanması istenmelidir. Tüm bu işlemlerin akabinde, dava konusu taşınmazda fiili taksimin olup olmadığı tespit edilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bunun yanında, UYAP üzerinden alınan davacılardan ...’a ait TAKBİS raporundan, anılan davacının 24.02.2016 tarihli ve 1474 yevmiye numaralı işlemle hissesini sattığı anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazda adı geçen davacının hissesinin akıbetini gösteren güncel tapu kaydı ilgili tapu müdürlüğünden getirtilmeli, davacı ...’ın taşınmazda artık hissedar olmadığının anlaşılması halinde davanın bu davacı yönünden reddine karar verilmesi gerekir.
    Kabule göre de, mahkemece davacılar vekilinin yargılama aşamasında bir kısım davacı yönünden davadan feragat ettiği gözetilerek hangi davacı adına ne miktar hissenin tesciline karar verildiği belirtilmeden infazda karışıklığa yol açacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi