23. Ceza Dairesi 2015/15468 E. , 2016/5094 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Kamu malına zarar verme suçundan; 5237 sayılı TCK"nın 152/1-a, 62, 58, 53 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı TCK"nın 265/1, 62, 58, 53 maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Emniyet Müdürlüğü önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü"nde polis memuru olarak görev yapan şikayetçilerin, olay tarihinde Emniyet Müdürlüğüne ait ekip aracıyla devriye görevi yaptıkları sırada, sanığın sevk ve idaresinde bulunan aracın şüpheli görülmesi üzerine, şikayetçilerin megafonla yaptıkları dur ihtirana rağmen sanığın, aracı kullanmaya devam ettiği; yapılan kovalamaca sonrasında şikayetçilerin, ekip aracını, sanığın kullandığı aracın yanına yaklaşarak tekrar durmasını istediklerinde, sanığın yanına yaklaşan şikayetçilerin kullandığı araca kasten çarpıp, aracın muhtelif aksamlarının zarar görmesine sebebiyet verdiği, bu şekilde kaçmayı başaran; ancak bir süre sonra emniyet ekipleri tarafından tekrar durdurulan sanığın, şikayetçi polis memuru ..."un üzerine aracını sürmek suretiyle tekrar kaçtığı; ancak daha sonra yakalanan sanığın, üzerine atılı olan suçları bu şekilde işlediğinin iddia edildiği olayda;
Oluşa, sanığın savunmalarına, görgü tespit ve olay tutanağına, şikayetçilerin anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin görevi yaptırmamak için direnme ve kamu malına zarar verme suçlarını oluşturduğuna yönelik kabullerde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, üzerine atılı olan görevi yaptırmamak için direnme suçunu, birden fazla kamu görevlilerine yönelik olarak gerçekleştirmek suretiyle ve suçun yasal tanımında yer alan ve hukuksal anlamda tek bir fiili oluşturan davranışları, görevini ifa eden kamu görevlilerine karşı görevlerini yaptırmamak için gerçekleştirmiş olması nedeniyle aynı nev’iden fikri içtimaın koşulları gerçekleşmiş bulunduğundan,sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarıyla ilgili, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamanın infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.