17. Hukuk Dairesi 2014/14976 E. , 2016/8546 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-...
2-...
3-...
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takipler başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığını, alacakıllardan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını diğe davalılar ... devrettiğini, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, dava konusu taşınmazların öncesinde davalı ..."e ait olduğunu, ... nakit sıkıntısı için kredi çekmek istediğinde bankadan alamadığını bu nedenle arkadaşı İsmail üzerine devredildiğini, daha sonra ...n geri alırken konut kredisi aldıklarını, .... gerçek anlamda hiçbir zaman gerçek bir malik olmadığını sadece kredi alabilmek için bu yola başvurulduğunu ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere göre, borçlunun davacı bankadan kredi çektiği 08.05.2008 tarihinden sonra 10.10.2008 tarihinde dava konusu taşınmazları davalı ..."den aldığı 27.04.2011 tarihinde tekrar ...e sattığı bedel farkının olmadığı ve borçlunun alacaklılarına zarar verme kastı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
...
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (...sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır.
Somut olayda, dava konusu taşınmazların öncesi davalı ..."e ait iken 06.10.2008 tarihinde davalı borçlu .... satılmış ise de borcun doğumundan sonra borçlu tarafından 19.11.2008 tarihinde bu kez ....e satılmıştır.Tapuda 3 bağımsız bölümün herbiri için 11.500,00 TL den satış yapılmış bilirkişi satış tarihinde 3 bağımsız bölümün değerinin 162.133,65 TL olduğunu tesbit etmiştir.Bu durumda İİK"nın 278/2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğu gibi her iki üçüncü kişi de borçluyu yakından tanıyan birbirleri için kredi çekebilecek yakınlığa sahip
...
oldukları dosya içeriği ile sabit olduğundan İİK"nun 280.maddesi gereği borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden de olduklarından, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 04/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.