17. Hukuk Dairesi 2014/10750 E. , 2016/8545 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-...
2-...
3-...
4-...
5-...
6-...
7-...
8-...
9-...
10-...
11-...
12-...
13-...
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu kalmadığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalılar hakkında takip başlatıldığını, borçluların alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve haklarındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazları diğer davalılara devrettiklerinden bu devirleri ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekilleri, dava koşullarının oluşmadığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre alacaklı ve borçlular arasında borç tasfiyesi ve temlik vadi sözleşmesinin yapıldığı 29.03.2010 da başlayan ödemelerin 01 Mart -05 Mart 2015 tarihinde sona ereceği, bu sözleşme ile davanın konusu kalmadığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
.....
1-İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.
Somut olayda, davacı alacaklı tarafından sunulmuş bir aciz belgesi olmadığı gibi dava dayanağı takip dosyasından İİK"nun 105.maddesinde belirtildiği şekillde yapılmış bir haciz de bulunmadığından İİK"nun 143.maddesinde belirtilen aciz belgesi de yoktur.
Bu durumda, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerkirken hatalı değerlendirme ile olması muhtemel koşullara bağlı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır.
2.Dava ön koşulu bulunmadığından red edildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gereğince kararı temyiz eden davalı ... vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3.bendindeki tüm ibarelerin çıkartılarak yerine "Davalı ... lehine 1.320,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ..."ye verilmesine " ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 04/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.