13. Ceza Dairesi Esas No: 2011/34093 Karar No: 2013/3585 Karar Tarihi: 20.02.2013
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/34093 Esas 2013/3585 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, bir evin kilidini çilingir kullanarak açarak hırsızlık yapmaktan suçlu bulunmuştur. Ancak, sanık hakkında açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığı belirtilmiştir. Mahkeme ayrıca, sanıkla birlikte hareket eden diğer kişinin de suçlu olduğunu belirtmiştir ve sanığın cezası bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d ve 119/1-c maddeleri belirtilmiştir.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/34093 E. , 2013/3585 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Adli emanetin 2008/10188 sırasına kayıtlı ve müsaderesi talep edilen eşya hakkında bir karar verilmemesi, bu konuda her zaman karar verilmesi mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır. I-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde; Sanığın, önceden kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunması nedeniyle 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede; Diğer sanıkla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek 24.09.2008 tarihli görgü tespit tutanağı ile aynı tarihli yakalama tutanağı içeriğine göre mağdurun evinin kapı kilidini çilingirler tarafından kilit açmakta kullanıldığı değerlendirilen özel yapım yassı çelik tel ile kilide zarar vermeksizin açarak eve girmek suretiyle hırsızlığa teşebbüs eden sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d maddesine uyduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması ve sanık hakkında aynı Yasa"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Adli sicil kaydındaki eski hükümlülüklerinin silinme koşulları oluşan sanık hakkında, 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kabule göre de; 1-Diğer sanıkla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek 24.09.2008 tarihli görgü tespit tutanağı ile aynı tarihli yakalama tutanağı içeriğine göre mağdurun evinin kapı kilidini çilingirler tarafından kilit açmakta kullanıldığı değerlendirilen özel yapım yassı çelik tel ile kilide zarar vermeksizin açarak eve girmek suretiyle hırsızlığa teşebbüs eden sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d maddesine uyduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması, 2- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanığın ceza süreleri yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 20.02.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.