15. Ceza Dairesi 2016/570 E. , 2016/3914 K.
"İçtihat Metni"Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 152/1-a, 31/3, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 4.000,00 Türk, lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Çocuk Mahkemesini 13/03/2015 tarihli ve 2013/809 esas, 2015/137 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16/10/2015 gün ve 2015-E.20728/66691 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/11/2015 gün ve 2015/349772 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
1- Kayden 06/04/1998 doğumlu olup, suçun işlendiği 04/06/2012 tarihinde 15 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/2. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği halde, anılan Kanun’un 31/3. maddesi gereğince indirim yapılarak fazla ceza tayininde,
2- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesinde "(1) Bu Kanun kapsamındaki çocuklar hakkında mahkemeler, çocuk hakimleri veya Cumhuriyet savcılarınca gerektiğinde çocuğun bireysel özelliklerini ve sosyal çevresini gösteren inceleme yaptırılır Sosyal inceleme raporu, çocuğun, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin mahkeme tarafından takdirinde gözönünde bulundurulur. (2) Derhal tedbir alınmasını gerektiren durumlarda sosyal inceleme daha sonra da yaptırılabilir. (3) Mahkeme veya çocuk hakimi tarafından çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması halinde, gerekçesi kararda gösterilir." hükmü yer almasına rağmen, suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Kanunu"nun 35/1. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulmasında,
3- Suç tarihinde 12-15 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği filin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin diğer bir ifadeyle ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, farik mümeyyiz olmadığının tespiti halinde 5237 sayılı Kanun’un 31/2. maddesine göre suça sürüklenen çocuk hakkında ceza verilemeyeceği, sadece güvenlik tedbirine hükmolunabileceğinin gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-(2) ve (3) no’lu kanun yararına bozma istemleri yönünden yapılan incelemelerde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında 25.03.2014 tarihli sosyal inceleme raporunun düzenlenerek dosyaya sunulduğu; aynı şekilde Adli Tıp Uzmanı tarafından düzenlenen 12.04.2013 tarihli raporda, ...’de herhangi bir akıl hastalığı, zeka geriliği veya çocukluk dönemi psikiyatrik sendrom arazı tespit edilemediğinden, 04.06.2012 günü işlediği iddia olunan mala zarar verme fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğunun belirtilmiş olması karşısında; ... Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen ihbarname içeriği bu yönlerden yerinde görülmediğinden, (2) ve (3) no’lu kanun yararına bozma istemlerinin CMK’nın 309. maddesi gereğince REDDİNE,
2-(1) no’lu kanun yararına istemi yönünden yapılan incelemede;
Fiili işlediği sırada 12 yaşını bitirip, 15 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında kamu malına zarar verme suçundan TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca indirim yapılmaması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, ... Çocuk Mahkemesi"nden verilip kesinleşen 13.03.2015 gün ve 2013/809-2015/137 sayılı hükmün, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 152/1-a maddesi uyarınca hükmolunan 1 yıl hapis cezası, aynı kanunun 31/2. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirilerek, 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, yine mahkemenin takdirine göre TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirimle 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan kanunun 52/2. maddesi uyarınca mahkemenin takdirine göre 20,00 TL"den hesaplanarak, sonuç cezanın 3.000,00 TL adli para cezası olarak belirlenmesine, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.