20. Hukuk Dairesi 2014/898 E. , 2014/6612 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek- 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, ... İlçesi, ...Köyü, 227 ada 12 parsel sayılı 2487,96 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davalı gerçek kişi lehine kullanım şerhi verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tesbit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi vekili, taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğu, 2/B madde koşullarını taşımadığı halde Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı iddiasıyla, orman niteliği ile Hazine adına tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu 227 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbiti gibi tesciline karar verilmiş, davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmekle hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.03.2013 gün ve 8821-2170 sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece taşınmazın eylemli biçimde orman olmadığı gerekçesiyle davacı Orman Yönetiminin davasının reddine ve taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş ise de, taşınmaz üzerinde 35 adet kök yaşı 50-55, aşı yaşı 45-50 yaşlarında zeytin ağaçları, 13 adet 25 - 30 yaşlarında yabanî (delice) ağaçları, 9 adet 5-15 yaşlarında, 1 adet 60-65 yaşlarında kızılçam ağacı, 2 küme halinde 10 adet melengiç ağaççıkları, 4 adet 35-40 yaşlarında pırnal ağaçları bulunduğu, toprağının taşlık ve kayalık yapıda, eğiminin % 35 olduğu belirlenmiştir.
Taşınmaz üzerindeki delice zeytinleri aşılanarak mahsuldar duruma getirilmediği müddetçe, taşınmazın zeytinlik vasfında olduğunun kabulüne ve yabanî zeytin ağaçlarını (delice) kültür ağacı saymaya olanak yoktur.Taşınmazın hâkim ağaç türü, itibariyle aşılı zeytin ağaçları ile kaplı olmadığı ve zeytinlik vasfında olmadığı, üzerinde bulunan delice, kızılçam, menengiç ve pırnal ağaçları ve toprak yapısıyla eylemli biçimde orman olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, çekişmeli taşınmaz, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış olup, bu niteliği itirazsız kesinleşmiş ise de, 4999 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/5 maddesinde, “6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 2896 sayılı ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B madde uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tesbit edilen yerler, talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir. Tahsisi yapılan bu yerler Hazine adına tapuya orman vasfıyla tescil edilir.” hükmü mevcuttur. Bu nedenle, Orman Yönetiminin davasının kabulü ile taşınmazın orman vasfıyla tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir." şeklindedir.Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline, tutanağın beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 08.12.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp sonuçları 07.03.1978 tarihinde, itirazları inceleme sonuçları ise 24.09.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp sonuçları 26.11.2002 - 25.12.2002 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 17/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.